58. Altın Portakal Üzerine Bir İki Söz ve Temenni…
|Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda En İyi Film Ödülü, Ferit Karahan’ın yönettiği “Okul Tıraşı” filmine gitti. Geceye damgasını vuran ise Nihal Yalçın’ın ödül konuşması ve kendisine ödül vermek üzere sahneye gelen Tamer Karadağlı arasında geçen diyalog oldu.
Seher Özen Karadeniz
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla bu yıl 58’ncisi düzenlenen Altın Portakal Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda En İyi Film Ödülü, Ferit Karahan’ın yönettiği “Okul Tıraşı” filmine gitti. Ödüller, festivalde gösterilen on film arasından; “Okul Tıraşı”, “İki Şafak Arasında”, “Anadolu Leoparı” ve “Kerr” filmleri arasında paylaşıldı.
Festivalin kapanış ve ödül töreni, Kovid-19 tedbirleri kapsamında Antalya Spor Salonu’nda yapıldı. Sunuculuğunu Şevval Sam ve Yekta Kopan’ın yaptığı geceye Sam’ın konseriyle başlandı.
FESTİVAL ÜZERİNE BİR İKİ SÖZ VE TEMENNİ…
Bu kısa girişten sonra kapanış gecesinin ayrıntılarına geçmeden önce festival haftasından, en azından film izlemek üzere festival alanında bulunduğum üç günden söz etmek isterim.
Biletlerin yedi saat içinde tükenmesinin yarattığı heyecan, Antalya seyircisindeki etkisini ikinci üçüncü gün kaybetti sanki. Salı günü salonda, Çarşamba günü açık hava alanında seyrettiğim filmleri takip eden seyircinin çoğunluğu Antalyalı izleyiciler değil de İstanbul’dan gelen ekiplerdi. Çarşamba günü “Kerr”i açık havada izleyemeyince Perşembe ve Cuma günü bilet ve davetiyem olmasına rağmen gitmeyişimden yola çıkarak bilet alınmasına rağmen sanki bir iki filmden sonra gelinmediği fikrine kapıldım. Eskiden bilet peşinde koşulurdu, bu yıl elimde kalan biletlere izleyici bulmak için uğraştım. Aradığım beş arkadaşımdan biri bile bileti alıp filme gitmedi.
Keşke yarışma filmleri, sinema salonlarının pandemi sürecinde açık olduğu bir ortamda açık havada gösterilmeseydi. Bu konuyu ilk olarak sinema yazarı Tuncer Çetinkaya geçen hafta sosyal medya hesaplarında dile getirmişti. Buradan bir kez daha dile getirerek destek vermiş olayım. Çünkü; çok üşüdük, yarıda çıkmak zorunda kaldık, dikkatimiz dağıldı. Ayrıca filmler AKM Aspendos Salonu’nda, Yıldızların Altında-1 alanındaki sahneyle aynı anda başlatılmış olsa da festival heyecanı salona yansımadı. Belki film ekibinin bir kısmı da salondaki seyircilerle birlikte izleyebilirdi. Zaten filmle ilgili film ekibinin katılacağı söyleşi bir sonraki gün yapıldı.
Festivali takip ettiğimi bilenler sıkça şu iki soruyu sordu: Kortej olacak mı? Festival alanında stantlar kurulacak mı? Bilet sırasındayken festivalin İstanbul’dan gelmiş görevlilerinden birine soruldu bu sorular. Cevabı: “Bilmiyorum” oldu. Yine gişenin yanında kurulmuş olan masada festival kitapçığı ve gazetesini sinemaseverlere ileten arkadaş da sorulan bu iki soruya “bilmiyorum” diye cevap verdi. Neyse; sonra sorup soruşturuldu ve doğru cevap bulundu. Hal böyle olunca festival ekibi nasıl bilgilendirilmiş, kim, neyi ,ne kadar, hangi sırayla biliyor, sorular yanlış yerde yanlış kişiye mi soruluyor diye merak etmekten de kendimi alamadım.
Elbette bütün bunlara rağmen festival hakkıyla gerçekleşsin diye canla başla çalışan festival ekibine teşekkür etmesek olmaz. Benim özel teşekkürüm ise son dakika davetiye bulmak konusunda sonsuz destek veren ABB Basın ekibine gitsin isterim.
Evet gelelim izlediğim filmlere. “Kafes”, “Okul Tıraşı”. Kerr filmini izlemeyi çok istesem de yeterince hazırlıklı gitmeyip çok üşüyünce yarısında çıkmak zorunda kaldım.
“Okul Tıraşı” kelimenin tam anlamıyla soluksuz izlediğim bir film oldu. Filmden çıktığımızda arkadaşımla birbirimize bakıp “çok güzel bir filmdi” dedik aynı anda… Neredeyse kırsaldaki çoğu çocuğun evden uzakta geçirdiği okul hayatındaki sıradan bir olayın çok katmanlı ve akıcı bir şekilde anlatılması izleyici olarak bizleri hemen içine aldı. Kaldı ki 3 yıl yatılı okumuş biri olarak Ferit Bey’in bir röportajında belirttiği şu çelişkiyi yaşamadığım bir an olmadığını da belirtmeden geçemeyeceğim: “Gitmedikleri zaman çoban olacaklar, gittikleri zaman asimile olacaklar…. O yüzden tümden kötü de diyemem tümden iyi de diyemem. Bizim dikkat çekmek istediklerimizden bir tanesi en azından buydu” diyor. Fotoğraf çekimi için yan yana geldiğimizde kendisine “ben de okul tıraşı oldum. Bitlenmeyelim diye kısa kesiyorlardı” demeyi ihmal etmedim.
Her bir sahne o kadar gerçekti ki bir hafta boyunca Muş Kız Öğretmen Lisesinde başlayan Ankara Atatürk Öğretmen Lisesinde tamamladığım acısıyla tatlısıyla yatılı okul günlerimin film şeridi gibi gözlerimin önünden bütün bir hafta geçtiği bir süreçti. Okul Tıraşını izlerken, kız okulundaki kızların hepsinin saçını erkek berberin kestiğini, revire hiç gitmediğimi ve yemeği ekmeğe katık ettiğimizi, kimse görmesin diye yalnızken ağlandığını hatırladım.
Festivalin kapanış ve açılış törenleri kentin üst düzey yerel yöneticileri tarafından da ilgi gördü. ATSO Başkanı Davut Çetin, ATB Başkanı Ali Çandır, ANSİAD Başkanı Akın Akıncı, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal törenden fotoğraflarını sosyal medya hesaplarında paylaşmayı ihmal etmediler.
Emin Alper “ …sinemacılarımız insanlığın vicdani muhasebesinin hiçbir zaman bitmeyeceğini ve susturulamayacağını usul usul göstermeye başladılar.”
KAPANIŞ GECESİNDEN AKILDA KALANLAR
58’ncisi düzenlenen Altın Portakal Film Festivali’nin kapanışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, salgın döneminde sinema sektörüne yaklaşık 150 milyon liralık destek sağladıklarını vurguladı.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise kapanış konuşmasında Manavgat’ta başlayan ve günlerce söndürülemeyen orman yangınlarını hatırlatarak, Türkiye’nin tarihinde en büyük yangını yaşadıklarını söyledi. Bu nedenle festival kapsamında hatıra ormanı oluşturduklarını ve ilk fidanları diktiklerini dile getirdi.
Ulusal Yarışma hakkında bir değerlendirme yapan Jüri Başkanı Emin Alper, seçkideki filmlerde iki özelliğin ön plana çıktığına işaret ederek; “Bunlardan birisi yarışmada yönetmenlerin ilk filmlerinin sayısının çok olması. Bir diğeri ve en önemlisi ise genelde seçkilerde pek rastlanmayan bir biçimde 5 filmin ortak bir tema altında olması: Vicdan ve suçluluk duygusu… Bu ortaklığı, içinde yaşadığımız siyasi atmosferin bir yansıması olarak düşünüyoruz” dedi. Alper; “Çağına yeterince tanıklık etmemekle eleştirilirdi sinemamız. Belki de ilk kez suçun giderek alenileştiği, sıradanlaştığı, adalet arayışının anlamsızlaştığı, vicdanlarımızın her gün susturulmaya çalışıldığı, köreltildiği bir baskı atmosferinde sinemacılarımız insanlığın vicdani muhasebesinin hiçbir zaman bitmeyeceğini ve susturulamayacağını usul usul göstermeye başladılar. Umarız bu kıpırdanış, bugün suskunluğa zorlanmış ve sesi kısılmış vicdanlarımızın bir gün gürleyerek geri döneceğinin habercisi olur.” Şeklinde tamamladığı konuşmasıyla salondan büyük alkış aldı.
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nün sahibi “Kafes” filmindeki rolüyle Tarhan Karagöz, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nün sahibi ise “Zuhal” filmindeki rolüyle Nihal Yalçın oldu.
Geceye damgasını vuran ise Nihal Yalçın’ın ödül konuşması ve kendisine ödül vermek üzere sahneye gelen Tamer Karadağlı arasında geçen diyalog oldu. Ödül töreninde yaşanan bu olayın videosunun Twitter’da binlerce kez paylaşılması, en iyi film dahil birçok ödül alan film ve sinemacıyı gölgede bıraktı, gündem oldu. Tartışmanın her iki tarafını övenlerle yerenler sosyal medyada adeta birbirleriyle paylaşım yarışına girdi.
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması
En İyi Film: Okul Tıraşı – Ferit Karahan
Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü: İki Şafak Arasında – Selman Nacar
Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü: Anadolu Leoparı – Emre Kayiş
En İyi Yönetmen: Tayfun Pirselimoğlu – Kerr
Cahide Sonku Ödülü: Ezgi Baltaş, Feride Çiçekoğlu
En İyi Senaryo: Ferit Karahan, Gülistan Acet – Okul Tıraşı
En İyi Görüntü Yönetmeni: Özgür Eken – Bağlılık Hasan
En İyi Müzik: Nikos Kypourgos – Kerr
En İyi Kurgu: Ferit Karahan, Sercan Sezgin, Hayedeh Safiyari – Okul Tıraşı
En İyi Sanat Yönetmeni: Billur Turan – Anadolu Leoparı
En İyi Kadın Oyuncu: Nihal Yalçın – Zuhal
En İyi Erkek Oyuncu: Tarhan Karagöz – Kafes
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Nezaket Erden – İki Şafak Arasında / Özay Fecht – Kafes
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Erdem Şenocak – İki Şafak Arasında
SİYAD En İyi Film Ödülü: Bembeyaz – Necip Çağhan Özdemir
Film-Yön En İyi Yönetmen Ödülü: Tayfun Pirselimoğlu – Kerr
ULUSAL BELGESEL FİLM YARIŞMASI
En İyi Belgesel Film: Her Şey Dahil – Volkan Üce
Belgesel Film Jüri Özel Ödülü: Bekleyiş – Aslı Akdağ
ULUSAL KISA METRAJ FİLM YARIŞMASI
En İyi Kısa Film: Siz Biraz Uzak Kaldınız – Elif Refiğ
Kısa Film Jüri Özel Ödülü: İkinci Gece – Ali Tansu Turhan
Övgüye Değer Film Ödülü: Rewşen – Musab Tekin
ULUSLARARASI UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI
En İyi Film: Libertad – Clara Roquet
En İyi Yönetmen: Paz Fábrega – Aurora
En İyi Kadın Oyuncu: Claudia Grob – Aile
En İyi Erkek Oyuncu: Petri Poikolainen – Titanik’i Seyretmek İstemeyen Kör Adam