Antalya Mevlevîhanesi Dualarla Açıldı
|Restorasyonu uzun süredir devam eden Antalya Mevlevîhanesi, Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İlâhiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ögke, İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar, İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan, Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Coşar, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Abdullah Çalışkan, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Birol Ekici, öğretim üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve geniş bir halk kitlesinin katıldığı törenle açıldı.
Hâfız Süleyman Aykut’un okuduğu Kur’ân-ı Kerîm ve Akdeniz Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Yasin Pişgin’in okuduğu dua ile başlayan törenin açılış konuşmasında Prof. Dr. Ahmet Ögke, Antalya Mevlevihanesi’nde halka yönelik olarak yürütülecek her türlü eğitim, kültür, sergi, kurs ve sosyal faaliyetlerin düzenlenmesi konusunda bir iş birliği protokolü hazırlandığını söyledi. 29 Mayıs 2018 tarihinde Antalya Valiliği’nde Vali Münir Karaloğlu’nun himayelerinde Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığı arasında imzalanan protokole göre, Mevlevîhane ve müştemilatında yapılacak her türlü eğitim, kültür, sergi, kurs ve sosyal etkinlikler Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığı tarafından planlanacak. Mevlevîhanenin tadilatı, tamiratı, demirbaş ihtiyacının karşılanması, iç ve dış güvenliğin sağlanması ve etkinliklerin yürütülmesi Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün sorumluluğunda olacak. Etkinlikler sırasında çay, kahve vb. ikramlar ve her türlü destek hizmetleri Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından karşılanacak. Yapılacak her türlü eğitim, kültür, sergi, kurs ve sosyal faaliyetlerin resmi iş ve işlemleri ile sertifikalandırılması ise Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilecek.
Konuşmasında, şehrin ve ülkemizin sahip olduğu entelektüel birikimi, “Antalya Mevlevîhânesi İrfan Meclisi” adı altında Antalyalılarla buluşturmayı hedeflediklerini belirten Ögke, ilim ve mârifet sahibi insanlarla, buradaki mekânın rûhunu yeniden canlandıracak ve yaşatacak sohbetler, dersler, mûsikî fasılları, hat, tezhip, Osmanlı Türkçesi kursları gibi çeşitli etkinliklerin gerçekleştirileceğini ve böylece kadîm geleneğimizin rûhuna uygun bir çizgide şehrin kimliğini oluşturmada ve tarih bilincinin gelişmesinde önemli katkılar sağlayacağını söyledi.
Antalya Valisi Münir Karaloğlu da yaptığı konuşmada, Antalya’nın bir İslâm şehri olmasının sembolü konumundaki bu mekânlara Antalyalıların sahip çıkması gerektiğini belirtti. Antalya Valiliği görevine başladığında tarihî Kaleiçi’ndeki Mevlevîhane, Yivli Minare Camii, Karatay Medresesi ve Zincirkıran Mehmet Bey Medresesi civarının yıkık dökük, bakımsız ve adeta mezbelelik halinde olduğunu ve amacına uygun kullanılmadığını gördüğünü belirten Karaloğlu, yaptıkları çalışmalarla bu mekânların restore edilerek yeniden aslî işlevlerine geri döndürülmeye başlandığını söyledi.
Bu mekânların, kümbetlerin, türbelerin ve mezar taşlarının, ülkenin adeta tapu senedi konumunda olduğuna dikkat çeken Karaloğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bu değerlerine sahip çıkmayan bir millet, topraklarına da sahip çıkamaz. Bu akşam Mevlevîhane’nin açılışıyla adeta Antalya’nın müslüman kimliğiyle buluşmasının sıfır noktasını, yani Antalya’nın ecdadımız tarafından ilk fethedildiği 1200’lü yılları yeniden yaşıyoruz. Mevlevîhane’nin cansız ve âtıl bir müze olarak kalmasına gönlümüz razı olmadı. Buranın 7 gün 24 saat insanların gelip manevî havasını teneffüs edebildiği, içinde yaşadığı, lise ve üniversite öğrencilerinin gelip sohbet ettiği, kitap okuduğu, çeşitli kültürel ve sanatsal etkinliklerin icra edilip sergilendiği “yaşayan bir kültür ve sanat merkezi” olmasını arzu ediyoruz. Ahmet Ögke hocanın sözünü ettiği kurumlar arasındaki işbirliği protokolünü de bu amaçla imzaladık. Ben burada emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
Programda Antalya Mevlevîhanesi’nin tarihçesi, postnişinleri ve Mevlevîlik hakkında bilgiler veren Akdeniz Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Şahin de; Mevlevîhane binasının ilk yapım tarihinin 1300’lü yıllara kadar dayandığını, 5 asır süreyle medrese olarak hizmet veren bu mekânın 18. yüzyıldan itibaren Mehmed Paşa tarafından Mevlevîhane’ye dönüştürülerek Şeyh ve Dede unvanı alarak görevlendirilen Mevlevî büyükleri nezaretinde Mevlevî dervişlerin yetiştirildiği bir zaviye konumunda bulunduğunu belirtti. Arşivlerden ve vakfiyeler üzerine yaptığı araştırmalardan elde ettiği verileri dinleyicilerle paylaşan Şahin, çeşitli kaynaklarda varlığından söz edilen Antalya Mevlevîhanesi Vakfiyesinin kayıp olduğunu ve araştırmalarının devam ettiğini ifâde etti. 20. yüzyılın başlarına kadar aslî işlevini sürdüren Mevlevîhane’nin uzun yıllar bakımsızlıktan ve ilgisizlikten tahrip olduğunu, 1970’li yıllarda restore edildikten sonra güzel sanatlar galerisi olarak amacı dışında kullanıldığını, bu zaman diliminde de binanın adeta nefes almasını sağlayan menfezlerin ve pencerelerin kapatılarak rutubete maruz kaldığını ve yeniden tahrip olduğu tesbit ettiklerini söyledi. Şahin yapılan bu son restorasyonla birlikte yeniden açılan Mevlevîhane’nin inşa amacına ve ruhuna uygun faaliyetlerle yeniden canlanacağından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Antalya Mevlevîhanesi’nin açılış töreni, Akdeniz Üniversitesi Camii İmam-Hatibi Mehmet Koşuk yönetimindeki Sinân-ı Ümmî Tasavvuf Musikîsi Korosunun seslendirdiği ilâhîlerle son buldu.