Antalya Müzesi’ni Ziyaret Etmek İçin 7 Neden

Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda, Antalya‘nın İtalyan işgali altında bulunduğu sıralarda bazı İtalyan arkeologları, medeniyet adına olduğunu ileri sürerek, merkez ve yakın çevredeki ören yerlerinde ele geçirdikleri çeşitli arkeolojik değerleri İtalyan Konsolosluğu’na taşıma girişiminde bulunurlar. Bu girişimleri durdurmak amacıyla, Sultani öğretmeni olan Süleyman Fikri Bey 1919’da Antalya mutasarrıflığına başvurarak, kendisini fahri Âsâr-ı Âtika memuru tayin ettirir. Öncelikle merkezdeki eski eserleri toplayarak Antalya Müzesi’ni kurma yoluna gider.

1922’de Alaeddin Camii’nde kurulan, daha sonra 1972’de Konyaaltı Caddesi üzerinde bugünkü binasına taşınan Antalya Müzesi 13 teşhir salonu, çocuk bölümü ve açık hava galerilerinden oluşuyor. Sergilenen eserlerin tamamı yöreye ait. Müzede doğa tarihi ve prehistorya koleksiyonu, tanrı ve imparator heykelleri, mezar kültlerine ait eserler, sikkeler, mozaik ve ikonalar ile etnografya eserleri görülebilir. Müze, 1988 yılında Avrupa Konseyi Özel Ödülü’nü aldı.

Antalya Müzesi’ni Ziyaret Etmek İçin 7 Neden

1- Çocuk Bölümü

Antik çağdan günümüze oyuncaklar, kumbaralar, günümüzde kaybolan mesleklerin ve dükkanların minyatürlerini küçük ziyaretçiler kadar büyüklerin de ilgisini çekiyor.

2- Perge Salonu

Dansçı Heykeli, İmparator Lucius Verus, İmparator Hadrian, İmparator Traian, Perge’nin Kadın Belediye Başkanı Plancia Magna ve Üç Güzeller. Antalya’nın Aksu ilçesi sınırları içindeki Perge Antik Kenti’nde bulunan paha biçilmez eserler, kendileri için hazırlanan özel salonda ziyaretçilere görsel bir şölen sunuyor.

3- Tanrılar ve Tanrıçalar Salonu

Dönemlerinin usta heykeltraşları tarafından tasarlanan;  Aphrodite, Avlanan Artemis, Athena Hera, Zeus, Hermes, Nemesis, Kalkanlı Aphrodite, İsis ve Apollon heykelleri Antalya Müzesi’nin en değerli koleksiyonlarından birini oluşturuyor.

4 – Yorgun Herkül

Üst tarafı 40 yıl önce Perge Antik Kenti’nden kaçırıldıktan sonra, izine ABD’nin Boston Müzesi’nde rastlanan ve uzun uğraşlar sonucu 2011 yılında Türkiye’ye getirilerek Antalya Müzesi’ndeki alt yarısı ile birleştirilen “Yorgun Herakles” heykeli “Lahitler bölümü”nde sergileniyor.

5 – Lahitler Salonu – Herakles Lahdi

Perge Antik Kenti’nden 1960’lı yıllarda kaçırılıp İsviçre’de ele geçirilen, Roma Dönemi’ne ait, üzerinde üzerinde Yunan mitolojisinde Herakles, Roma mitolojisinde Herkül olarak bilinen mitolojik kahramanın 12 görevini betimleyen mermer lahit, Roma dönemi MS 2’nci yüzyıla tarihleniyor. 235 santimetre boyunda ve 112 santimetre genişliğindeki eser, Antalya Müzesi’ndeki Lahitler Salonu’nda sergileniyor.

6- Elmalı Hazinesi

18 Nisan 1984 tarihinde Antalya / Elmalı İlçesi’nin Bayındır Köyü’nde gerçekleştirilen kaçak kazılar sonucunda bulunan sikkelere yüzyılın definesi denmesinin en önemli nedeni; Yunanlılar Persleri yendikleri için bir anı parası çıkarmışlardı. Normal olarak o zaman para birimi bir drahmi, en fazla 4 drahmi iken anma nedeniyle 10 drahmilik para çıkarılmıştı (10 drahmilik para = Dekadrahmi). Bu sikkeler çok az sayıda basılmıştı ve 1984 yılına kadar dünyada sadece 13 tanesinin varlığı bilinmekte idi. Elmalı Definesi’nde ise bunlardan 14 tane bulunmaktaydı. Avrupa ve ABD’nde müzayede firmalarına, özel koleksiyonlara satılan Elmalı Sikkeleri 28 Nisan 1999 tarihinde Kültür Bakanlığı’nın girişimiyle Türkiye’ye getirildi.

Antalya Müzesi koleksiyonlarında Elmalı Definesi’nin yanı sıra, Side ve Aspendos Hazineleri de ilgi çekiyor.

7 – Akasyalar ve tarihi eserler arasında çay ve kahve keyfi

Antalya Müzesi’nin bahçesi ziyaretçilerin keyifle dinlendikleri bir mekan. Tarihi eserlerin yer aldığı bahçede dilerseniz, Akdeniz ve Beydağları’nın şeşiz manzarası eşliğinde çay ve kahve içebilirsiniz.

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir