Antalya Sokaklarından Yeni Normal İzlenimleri
|Seher Özen Karadeniz
Korona Günlerinden sonra, 1 Haziran itibariyle “yeni normale geçiyoruz” denildi ve ülkenin neredeyse tamamı için yeni normal başlamış oldu. Daha başlarken de hepimiz biliyorduk ki maske, mesafe ve hijyen yeni normalin de vazgeçilmez bir parçası olarak bizimle olacaktı.
İlk hafta iş başı yapanlar mecburen uzun bir aradan sonra evlerinden çıkıp iş yerlerine gittiler. Böyle bir zorunluluğu olmayanlarsa mecburen çıkanlardan yeni normalin hikayesini dinleyip, kendince kurgusunu yaptıktan sonra ikinci hafta yavaş yavaş sokağa çıkmaya başladı.
Yeni normalde üçüncü haftaya girerken geçen hafta ilk kez yollara düşüp çarşı pazar dolaştığım -elbette yeni normal koşullarında- bir günü kısaca paylaşayım.
Yeni Normalde Hijyen Kuralları Başrolde
El yapımı, kumaştan maskemi takarak ve 80 derece kolonyamı yanıma alarak, arkadaşımla sabah kahvemi içmek için kent merkezindeki Octopus Cafeye gittim. Açık havada oturalım dedik ve arka bahçeyi tercih ettik. Cafe sakindi. Kafenin sahibi Cem Beyle (Atikmen) ayaküstü sohbet ettik. Antalya’nın turizm kenti olması nedeniyle önümüzdeki yılın nisan ayına kadar kendini ancak toparlayacağını söyleyen Atikmen, yeni normale nasıl girdiklerini de şöyle anlattı: “Mümkün olduğunca alanı küçülttük. Sadece girişi kullanıyoruz. Şu an için sosyal mesafe açısından sıkışıklık yok. Teras katı henüz açmadık. Dezenfekte ediyoruz. Orta katı tamamen kapattık. Hijyen kurallara uymaya çalışıyoruz.” Bundan sonra belli şeylerin değişmesinin kaçınılmaz olduğunu belirten Atikmen, çoğu kişinin iki aylık süreçte online hizmet alma alışkanlığı edindiğini, kendilerinin de belli hizmetleri online vermeye başlayabileceklerini kaydetti.
Aynı sokakta bulunan bir diğer işletme de ev yemekleri sunan Zeynep’in Mutfağıydı. Yıllardır leziz yemekler hazırlayan Zeynep Hanım’a yeni normalde işlerinin nasıl olduğunu sordum. Haziranın ilk haftası mutfağı açtıklarını, işyeri ve evlere servisin yanında restoranda da müşterilerini ağırladıklarını belirtti. Virüs tehlikesi nedeniyle hijyen kurallarını öncelikleri haline getirdiklerini de eklemeyi ihmal etmedi.
Sokağa çıkmışken ihtiyaç hasıl olunca AVM’ye de uğradım. Kipa ve Özdilek AVM’de korona sonrası önlemler sıkıydı. Kipa’da güvenlik elindeki derece ile ateşimizi ölçerken, Özdilek AVM’de elimizi bir alete göstererek ateşimizi ölçtürdük. Maske ve mesafe kurallarına hemen hemen bütün çalışanlar uymuştu. Müşterilerin çoğu da maske kullanıyordu. Yine mağazaların hepsi mağaza alanında sosyal mesafe işaretlemesi de yapmıştı. Henüz çok fazla insan AVM’ye gitmediği için sosyal mesafe sıkıntısı olmuyor. Kalabalıklaşırsa ne olur göreceğiz. Ayrıca AVM’lerde klimaların çalıştırılması yasak olduğundan ortam çok sıcak, ilerleyen günlerde havaların daha da ısınacağı düşünülürse bu yaz kimse mecbur kalmadıkça AVM’ye gitmeyecektir diye tahmin ediyorum.
Korona Günlerinde, virüsün korkutucu yüzünü gördükçe birtakım kararlar aldık. AVM’ye gitmek konusunda kesin cümleler kursam da beklenmedik bir ihtiyaçtan gitmek zorunda kalınca, bu süreçte böylesine cümlelerin de kurulmasının çok anlamlı olmayacağı kanaatine vardım. Başlarda ‘asla denize, havuza girmem desem de havalar ısınınca ‘kalabalık olmayan yerlerde denize, sabah sakin saatlerde de havuza girilebilir’ demeye başladım. Kalabalık olmayan yerlerde yürümeye, yakın akraba ve arkadaş ziyaretlerine de gidiyorum.
Korona günleri ve sonrası gelen yeni normalin bana öğrettiği şey; bu süreçte herkesin kendi normalini bulacağı oldu.
Keyifli bir yaz diliyorum.