Kesik Minare Onların Olsaydı!

Türkiye’nin turizm başkenti Antalya’nın incisi Kaleiçi’nde yer alan Kesik Minare’nin önünden her geçişte aklımıza şu soru geliyor.

“Kesik Minare Antalya’da Değilde Başka Memleketlerde Olsa Hali Ne Olurdu?” yine böyle etrafı paslı demirlerle çevrili kapısı zincirle kitli mi olurdu acaba?

Biz biraz kafa yorduk ve aklımıza şunlar geldi;

– İspanya’da olsaydı; arena olurdu.

– Amerika’da olsaydı; Müze yaparlar kişi başı 30 dolardan tur satarlardı.

– Fransa’da olsaydı; Podyum olurdu moda atölyeleri düzenlenirdi.

– Almanya’da olsaydı; minare tamir edilirdi.

– İngiltere’de olsaydı; minarenin yönü değiştirilirdi.

– Pakistan’da olsaydı; türbe yaparlardı.

– Japonya’da olsaydı; arkeolojik kazıya başanır ve 2-3 medeniyet öncesine ulaşılırdı.

– İtalya’da olsaydı; modern sanat galerisi olurdu.

– Çin’de olsaydı; aynısından biraz ileriye bi tane daha yaparlardı.

– Hollanda’da olsaydı; peyzaj düzenlemesi ile turistik bir bahçe olurdu.

– Arabistan’da olsaydı; yıkılırdı.

– Hindistan’da olsaydı; film platosu yapılırdı.

– Dubai’de olsaydı; otel yapılırdı.

– Yunanistan’da olsaydı; ibadethane yaparlardı.

Kesik Minare’nin tarihçesi;
Yapı elemanları incelendiğinde camiinin geçmişinin İ.S. 2.Yüzyıl’a kadar uzandığı görülür. Bulgular yapının, İ.S. 5. Yüzyıl’da mevcut antik bir tapınak üzerine Bazilika olarak yapıldığını göstermektedir. II. Beyazıd’ın oğlu Sultan Korkud tarafından camiye çevrilmiş ve yapıya bir minare eklenmiştir. Minare’nin ağaç kısmı 19. Yüzyıl’da çıkan bir yangında yanmış ve o zamandan beri Kesik Minare adı yerleşmiştir. Aynı yapı içinde Antik Bizans ve Selçuklu yapı unsurlarını sunması bakımından eşine ender rastlanır bir yapıdır.