TERMESSOS Antik Kentine yürüyerek çıkmanın tam zamanı
|İskender’in Termessos’u işgal edebilmek için günlerce savaştığı, en ünlü komutanlarını kaybettiği ve sonunda “Burası bir kartal yuvasıdır” diyerek, savaşmaktan vazgeçtiği anlatılır.
Termessos, Türkiye’nin en iyi korunmuş antik şehirlerindendir. Antalya’nın 30 kilometre kuzeybatısında yer alır. Denizden ortalama yüksekliği 200 metre olan Antalya dağları çevresindeki travertenlerden 1.665 metre yükseklikte, Güllük Dağı’nın tepesinde doğal bir platform üzerine kurulmuştur. Birçok vahşi bitkinin arasında saklanmış ve sık çam ormanlarıyla sınırlanmıştır. Termessos’un, huzur veren ve el değmemiş görünümüyle diğer antik şehirlerden daha farklı ve etkileyici bir havası vardır. Doğal ve tarihi zenginliklerinden ötürü, şehir adını taşıyan Milli Park kapsamına alınmıştır.
Termessos’u gezmek için zamana ihtiyaç vardır ve biraz da yürümeyi sevmek gerekir. Çünkü antik kent engebeli, dağlık bir alanda kuruludur. Ocak ve şubat aylarında Beydağları’nın karlı tepeleri sanki size daha yakın durur… Yangın kulesinden Korkuteli ve Elmalı platolarını seyrederken bir bardak çay içmek insana huzur verir.
Hayvan ve bitki çeşitliliği yönünden çok zengin olan ulusal parkın girişteki küçük müzesinde kente ait fotoğraflar ile tahnitlenmiş hayvan türleri sergilenmektedir. Bu küçük müzeden sonra 9 km’lik asfalt bir yoldan tırmanışa geçilir. Çam ağaçları, sağda solda sur kalıntıları ve kıvrılarak giden yol sizi otoparka ulaştırır.
Hadrian kapısı, mezar kalıntıları yüksek bir kayanın yüzeyine yapılmış su yollarını geride bırakarak, patika bir yoldan yürümeye başlarsınız. Oldukça dik bir tırmanıştır bu. Solda Gymnasium vardır. Kent surları üzerinde biraz dinlenip Yenice Boğazı’nı seyredebilirsiniz.
Kentin bir tepesinde, güney yamacında yüzyıllarca ayakta kalan lahitlerin sağa sola dağılmış parçaları ise ziyaretçileri hüzne boğar.
Uçurumun başına kurulmuş 4 bin 200 kişilik tiyatrosundan, açık havalarda Antalya’yı rahatlıkla görebilirsiniz. Tiyatroda biraz daha kalırsanız Euripides’in bir repliğini duyabilirsiniz sahneden. Bir de sis çöktü mü karşı yamaçlara, beyaz giysiler içinde zeytin toplayan Solymli kızların şarkılarını da duyabilirsiniz kim bilir.
Gerçekten Antalya’da görülmesi gereken yerlerden biri. Oksijen depolamak, stres atmak, spor yapmak için mükemmel bir bölge. Mart, nisan ve mayıs ayları yürümek için en güzel aylar. herkese tavsiye ederim.
Mükemmel bir yer,,,
insan inanamıyor yürümenin zor olduğu bu yerde nasıl kent inşa edilir. Ziyaretçilerin necropolden yukarı çıkıp orman gözetleme kulesine kadar çıkmalarını öneririm. Antalya 360 derece panoramik olarak göz önünde.