Süleyman Fikri Erten

Bu ismi daha önce Antalya’da bir cadde, bulvar ya da park isminden duymadık. Bu sefer ismi “Milli Müacadelede Antalya” isimli kitabın yazarı olarak duyduk ama aslında ince bir kitabın yazarlığından çok daha fazlasını sığdırmış hayatına ve Antalya’ya…

“Süleyman Fikri 1876 yılında Avusturya’nın Bosna Vilayeti, Tuzla Sancağı, Briçka’ya bağlı Rahiç kasabasında doğmuştur. Kültürlü ve soylu bir alenin çocuğu olan Süleyman Fikri’nin babası İmamzade Ailesi’nden Hacı Numan Efendi, annesi Sipahi Mustafa Bey’in kızı Ayşe Hanım’dır.

Çocukluğunda okumaya aşırı tutkulu olan Süleyman Fikri Erten okumanın yanı sıra camilere mum dökmüş, çiftlik işlerine yardımcı olmuş, ağabeyinin dükkanında çalışmıştır. İstanbul’da öğrenip görüp, Bosna’ya dönen öğrencilere hayranlık duymuş, İstanbul’a giderek orda öğrenim görme onda tutku haline gelmiştir. Bu arada kendi kasabasında tahrir dersleri almış, İstanbul’a gitmeden Hırvatça, Sırpça, ve biraz da Almanca öğrenmiştir. Ama onun en büyük isteği İstanbul’a gitmek, Arapça ve Türkçe öğrenmektir. 1894 yılında İstanbul’a Gazanfer Ağa Medresesine okumaya giden Süleyman Fikri bu dönemde parasal açıdan çok sıkıntı çekmiş, para ve yiyecek sağlamak, diğer bir deyişle “Cer toplamak” için Ramazan aylarında Anadolu’nun ve Bosna’nın köylerine gitmiştir.

1898’de Darülmuallim’e (Öğretmen Okulu) kaydını yaptırmıştır. Darülmuallim’de okurken bir yandan da cami derslerine devam etmiştir. 1900 yılında Öğretmen Okulunun ilk kısmını bitirir. Sıkıntılı geçen öğrenimini takiben, 1905 yılında Şehri Nasuh Zade Mustafa Efendi’den “İcazetname Darülmuallimin” , ve Edebiyat Şubesinden “Şahadetname” alır.(7 Mayıs 1906)
İlk olarak Bolu İdadisi’nde Coğrafya, Geometri, Ziraat, Resim öğretmenliği, 1908 yılında Antalya İdadisi Resim ve Türkçe öğretmenliğine atanır. 1915’ten sonra Antalya Lisesi Farisi ve Türkçe öğretmenliği yapar. Aynı zamanda bu okulun Müdür Vekilliğini ve Rum Okulu’nun Türkçe öğretmenliği, İmam Hatip Okulu’nun Ruhiyat ve Ahlak öğretmenliğini de yürütür.

Fikri Erten’in oğlu Sadettin Erten, Reha İlhan’a verdiği röportajda şöyle anlatır;

Babam, Bosna da kalabalık bir ailenin çocuğu olarak doğmuş. Sekiz kardeşi vardı. Okumaya çok meraklıymış. İki abisi O’nu Saraybosna yerine İstanbul’a göndermeye karar vermişler. İstanbul Fatih medresesinde okumuş. Tatilde yaşadıkları yere gelen medrese öğrencilerine imrenirmiş.Türkçe öğrenmeye çalışırmış. Az bir para denkleştirip İstanbul’a yollamışlar O’nu. 1943 yılıydı.Babam, Abim ile beni yanına alıp İstanbul’a götürdü.Fatih camiine gittik. Medrese hala duruyordu. Kendisinin çırak olarak girdiği yeri gösterdi.O zamanlar küçük odalardan oluşan bir yapıydı.Her odada iki talebe ve bir çırak kalıyormuş.Çıraklar odanın bakımını yapıyor, Odun taşıyıp düzeni sağlıyormuş. Bir yıl sonra mezun olan talebenin yerine çırak talebe olurmuş. İlk yıl yanındaki para ile geçinmiş. İkinci yıl ramazan ayında Trakya da ki köylere talebe hoca olarak gönderilmiş. Dil bilmediği için çok zorlanmış. O yıl medreseye bir torba bulgur ve bir torba buğday ile dönmüş. Üç ay sadece kuru fasulye yiyebilmiş. Sonra dil öğrenince işler düzelmiş. Bosna’ya ailesini ziyarete dönünce de askerlik çağın geldi deyip askere almak istemişler. Abileri gizlice sınırı geçirip medreseye geri dönmesini sağlamışlar. Bir daha da ülkesine dönememiş.Türkiye de kalmış. Eğitimini tamamlayınca Bolu’ya tayin olmuş. Sonra da Antalya… Antalya Lisesinde yardımcı öğretmenlik yapmış. Sonra da kurduğu müzeye müdür olmuş….

I.Dünya Savaşı’ndan sonra 28 Mart 1919 tarihinde İtalyanlar Antalya’yı işgal etmeleri ardından, açıkta gördükleri eski eserleri toplamaya başlamaları üzerine Süleyman Fikri ERTEN harekete geçer. O sırada Antalya Lisesinde öğretmenlik yapan Süleyman Fikri Bey Antalya Mutasarrıflığına başvurarak kendisini 15 Ekim 1919 tarihinde, fahri Asar- Atika (eski eser) memuru tayin ettirir ve müze kurma girişimlerine başlar. İlk olarak Antalya merkezinde yer alan eski eserleri Tekeli Mehmet Paşa Camii karşısında bulunan terk edilmiş Bayraktar Baba Türbesi’nde toplayarak bir depo müze oluşturmaya başlamış ve bu suretle Antalya Müzesi’nin ilk temelini atmıştır. 1922 yılında Antalya Müzesi mübadele sonrasında Rumların geride bıraktığı beş kiliseden biri olan Panaya Kilisesi (Alaaddin Camii)’ne taşınmıştır. Böylece Antalya da eski eserlerin ilk defa Bayraktar Baba Türbesi’nde depo kavramı altında toplanması ardından, ilk müze binası oluşturulmuştur. Birinci Müze binası olan Alaaddin Camii’nde Süleyman Fikri ERTEN 1923 yılında fahri Müze Memurluğundan aslen Müze Memurluğuna, 1924 yılında Müze Müdürlüğüne atanmıştır. 1941 yılında 65 yaşında Müze Müdürlüğünden emekliye ayrılır. Süleyman Fikri Erten 1962 yılında 86 yaşında hayata veda etmiştir. Antalya Tarihini ve Kültürünü anlatan birçok önemli belge ve kitap bırakmıştır.

Kaynaklar:
http://www.antalyamuzesi.gov.tr/tr/muze-kurucumuz
http://rehailhan.blogspot.com/

3 Yorum

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir