Antalya’nın Zehirli Sarmaşıkları
Antalya’nın Şehir Örtüsü. Zehirli Bir Sarmaşık Türü
Antalya’nın tabela hastalığı konusunda tüm ilgililer, ilgisizler hemfikir olmasına rağmen ne yazık ki ne bir standart ne de bir önleyici uygulama geliştirilebilmiş değil…
Ağacı saran sarmaşıklar gibi binaları tamamen sarmaya başladılar. Şehir merkezinde artık binaların dış cepheleri tabeladan görünmez bir noktaya geldi.
Mimari estetiği ön planda olan yeni güzel yapıları bile tabela salgını ile kaplayıp güzelliğinin görülmesini engelliyoruz.
Birileri bu gidişe dur demezse 10 sene sonra Antalya şehir merkezinde binaları göremediğimiz gibi dev bir tabela kentin içinde geziyor olacağız.
Sonra paneller, konferanslar, buluşmalar düzenleyip turistin Antalya kent merkezine neden gelmediğini bugünkü gibi tartışır dururuz…
Benzer Yazılar
Yazar Hakkında
Güzel bir konuya dikkat çekiyorsunuz. Bu görüntüler Antalya gibi bir turizm kentine yakışmıyor. Belediye yetkilileri buna izin vermemeli. Tabelalara bir standart getirilmeli. Avrupa’nın hiç bir kentinde böyle çirkin bir görüntüye rastlayamazsınız.
Bu kadar tabelya rağmen yine de sora sora Bağdat bulunuyor. Bu söz ne? Bu tabelalar ne? “Kör gözüne parmağım” şeklindeki bu tabelalar sizin dikkatinizi çekmiş. Ancak Belediyelerin gözüne bu parmak hiç batmıyor. Neden acaba? Radikal kararlar veremeyen Belediyeler, söz konusu kaldırım döşemeye geldimi mermerini ayrı, granitini ayrı döşüyor. Popilizm memlekette eskiden lafla olurdu şimdi ise parayla oluyor. Fullantalya gerçekleri herkesin gözüne soktuğu için yeni favorim.
Halim arkadaş, tabela işinde sadece sorumlu belediyeler değil. O tabelyı oraya asan vatandaşa ne demeli? Yaptığı işle değilde tabelasıyla tanınacağını sananlar, Antalya’nın estetiğine zarar veriyor. Vatandaş kendine çeki düzen vermeli.
belediyelerin sağlam bir yaptırım yapma gereksinimin yanı sıra esnafın vizyonuna da bi göz atmak gerekiyor. ulusal firmalardan pideciye kadar hiçkimse duyarlılık göstermiyor. benim bildiğim bu konuda standardı yıllar önce mustafa sarıgül getirmişti ama işte orası da 300.000 nüfuslu bir ilçe. maalesef yaşadağımız şehirin akdenizle olan tek ilişkisi coğrafi bakımından yoksa ne ruh var ne estetik algısı.