Antalya’da Pazar Yerleri Her Mevsim Cıvıl Cıvıl

Pazar yerlerini hep sevmişimdir. Pazara ilk çıkışım Kadıköy Salı Pazarı’dır. Yatılı okulun son sınıfındaydım, sene 1990,  bizimkiler İstanbul’a taşınmış. Annemle babam yazları köydeki evimize gidiyor, ekip biçmeye devam ediyorlar. Ben o yaz sınav sonuçlarını beklediğim için İstanbul’dayım ablamlarla birlikte. Alt katlarında kiracı olarak oturduğumuz teyze kızım Hanım Ablam, bir gün aşağıya indi; “hadi kalk seni Salı pazarına götüreyim” dedi. İşte o yıl İstanbul’un, Kadıköy’ün ünlü Salı Pazarı’yla ben de tanıştım. Birkaç saat dolaştıktan sonra, poşetimizde, bütün bir yaz yıka-sık giyeceğim yavru ağzı renkli t-shirtümle ayrıldık pazardan.

Semt pazarlarını ayrıca severim. Ancak daha çok sebze-meyve bölümünü sevenlerdenim. Giysi bölümünde gezinip bir şeyler seçmeye çalışmak hiç bana göre değil.  İstanbul’dan sonra Antalya’nın pazarları daha renkli ve çeşitli geldi doğal olarak. Özellikle ilkbahar ve sonbahar geldiğinde yakın köylerden pazara neler geleceğini takip etmek ayrıca heyecan verici. Bir keresinde Uncalı’daki Pazartesi Pazar’ında “alıç” bulduğumda yaşadığım sevinci anlatamam. Elmalı’dan bir amca toplayıp getirmişti.

Konyaaltı Çarşamba Pazarı

Konyaaltı’nda oturduğum için en çok buradaki Çarşamba ve Cuma pazarına gidiyorum. Son aylarda yeni yerine taşınan Çarşamba pazarının müdavimi oldum. Kaymakamlık binasının karşısındaki sokaklarda dağınık bir şekilde kurulan pazarı, belediye yeni yaptırdığı pazar yerine taşıdı. Değişik sokaklara yayılmış haldeki pazar halini ayrıca severim ancak Antalya gibi sıcak bir şehirde yeni düzenlenen pazar alanları pazarcılara çalışma rahatlığı sunuyor.

Durkadın Ocak çilek satıyor

Yine pazarlarda kimi şeyleri özellikle kadınların tezgahından almayı da ayrıca tercih ediyorum. Kendimce üreterek ayakta kalmaya çalışan kadınlara destek oluyorum. Durkadın Teyze, Naciye Teyze ve Zübeyde Teyze; üçünü de Çarşamba pazarının yeni yerinde tanıdım. Her pazar yerinde olduğu gibi burada da, pazarın dışında tezgah açanlar var. Zübeyde teyzenin tezgahı da pazarın dışında. Gölgelik bir alan olmadığı için bazen bir ağaç altında bazen de bir duvar kenarında çuvallara doldurduğu; yeşil soğan, salatalık, yeşil fasulye ve maydanozunu satıyor. Dün onu göremeyince semizotunu Naciye teyzenin, çileği de Durkadın teyzenin tezgahından aldım. Naciye teyze ve Durkadın teyzenin yeri pazarın içinde. Günlüğü 10 liraya tezgah kiralamışlar. Naciye teyze, Çakırlar’daki bahçesinde yetiştiriyor tezgahındaki; semizotu, yeşil soğan, nane, kuzu kulağı ve fesleğeni. Kızı da ona yardımcı oluyormuş.  Durkadın teyze de Duraaliler’de evinin bahçesinde yetiştirdiklerini satıyor tezgahında. Dört kişilik aileyi geçindiriyor bir de öğrenci okutuyor üniversitede. Durkadın teyzenin yetiştirdiği çilekler, gerçekten tadından yenmiyor.

Naciye Teyze

Pazarlardaki küçük tezgahların başındakiler hemen her mevsim bahçelerinde ne yetiştirebilirlerse tezgahlarına da onu koyuyorlar. Zaman zaman uzmanların ciddi uyarılarıyla karşılaşsak da pazarlardan alıp evimizde tükettiğimiz sebze-meyveyle ilgili, ben sağlıklı ürünler yetiştirilip bize sunulduğunu düşünmeyi istiyorum cıvıl cıvıl Pazar yerlerini  dolaşırken….

Seher Özen Karadeniz / seherozen@hotmail.com

3 Yorum

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir