“Ne Olacaksa Olacak, Geleceği Göremeyiz Hadi Havada Yüzelim”

Seher Özen Karadeniz

Antalya Devlet Tiyatroları’nın 20 Mart’ta prömiyerini yaptığı, Dünya Tiyatrolar Günü’nde bir kez daha seyirciyle buluşan “Havada Yüzmek” oyununu;  halka açık provada, prömiyerden önce izleme şansım oldu.

Charlotte Jones’un kaleme aldığı, Seçil Honeywill’in çevirdiği oyunu, Yunus Emre Bozdoğan   yönetti.  Oyunda Antalya Devlet Tiyatrosu oyuncuları Demet Benli ve Filiz Uysal Güç rol alıyor.

Havada Yüzmek oyunu; 20’li yaşlarından itibaren -1922 /1972 yılları arasında- tam 50 yıl boyunca ahlak kurallarına aykırı (puro içmek, gayri meşru hamile kalmak vs) davrandıkları gerekçesi ile İngiltere’deki dönemin Sabıkalı Akıl Hastalıkları Hastanesine kapatılan ve zaman içinde de unutulan iki kadının gerçek yaşam hikayesini anlatıyor. Erkek egemen sistem bu iki kadını cinsel kimlikleri üzerinden yargılanmış ve kusurlu görmüştür.

Evlilik dışı ilişkiden çocuğu olan Persephone (Filiz Uysal Güç), tecavüze uğradığı için ‘piç’leri olan ve kadın rolünü reddederek erkeksi davranışlarda bulunan Dora (Demet Benli) ahlak dışı oldukları gerekçesiyle tecrit edilmişlerdir. Havada Yüzmek, iki kadının hapiste kaldıkları süre içerisinde yaşadıklarıyla başa çıkmanın yolunu kendi içlerinde nasıl bulduklarının; yer yer güldüren çoklukla hüzünlendiren, zaman zaman umudu da yeşerten hikayeleri.  Bir yanıyla, iktidar eliyle her vesileyle tecrit edilen, kapatılan, hapsedilen “ötekilerin” hikayesi.

Dora ve Persephone, “ne olacaksa olacak, geleceği göremeyiz” diyerek hiçlik ve terk edilmişlik karşısında zamanın ve mekânın önemini yitirdiği bambaşka bir dünya yaratıyorlar. Zamanla ailelerinin bile unuttuğunu sistem de unutuyor.  Hatırlandıklarında ise artık çok geçtir. Tecrit edildikleri yerde “her gelen gün yeni bir gün” diyerek bir sonraki günü düşünmeden, hatta hapiste bile olduklarını düşünmeden yaşamı kendileri için bir serüvene dönüştürüyorlar.

Persephone rolünde Filiz Uysal Güç’ü, Dora rolünde Demet Benli’yi seyrederken oyundan bir an olsun kopmuyorsunuz.  Özellikle Güç’ün aynı sahne içindeki duygu geçişleri çok etkileyiciydi. Hele havada yüzme sahneleri unutulmazdı. Bu sahnedeki koreografi, eşlik eden müzik ve ilkinde keşke bir deniz mavisi olsa dediğim yerde ikincisinde gelen görsel, oyun bitmesin, hep burada kalsın dedirtti.  Ferahladık, özgürleştik.

Tek perdelik oyun yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Gözde Yavuz’un dekor ve görüntü tasarımı, Gökçe Şener’in kostüm tasarımı, Oktay Köseoğlu’nun müziği, Özlem Tekinay’ın koreografisi,

Osman Uzgören’in ışık tasarımı ve Canan Kırımsoy’un dramaturjisiyle  ayakta alkışladığımız oyunun uzun süre akıllardan çıkmayacağını düşünüyorum.

Bütün ekibin emeklerine sağlık.

Hadi Havada Yüzelim…

 

 

ROL DAĞILIMI

Yazan:                         Charlotte Jones

Çeviren:                      Seçil Honeywill

Rejisör:                       Yunus Emre Bozdoğan

Dekor Tasarımı:          Gözde Yavuz

Kostüm Tasarımı:       Gökçe Şener

Işık Tasarımı:              Osman Uzgören

Müzik:                         Oktay Köseoğlu

Koreografi:                 Özlem Tekinay

Görüntü Tasarımı:      Gözde Yavuz

Dramaturg:                 Canan Kırımsoy

Yönetmen Yardımcısı: Meltem Gülenç

Asistanlar:                  Kutay Şahin – Aysel Şereflioğlu

 

OYUNCULAR:

Dora                            Demet Benli

Persephone                 Filiz Uysal Güç

 

 

TEKNİK KADRO:

Sahne Amiri:              Özcan Önkür                           

Kondüvit:                    Faruk Duran

Işık Kumanda:             Hakan Badak

Suflöz:                        Tuğba İnci                   

Dekor Sorumluları:     Mustafa Sencar – Tugay Kaş

Aksesuar Sorumlusu: Sezai Şekercigil                                  

Kadın Terzi:                Arzu Ereyizlioğlu Gürdal

Perukacı:                    Baki Özkuş

Projek. Kumanda:       Fikret Baran

 

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir