ANTALYA’DA HER YER; YÖRESEL ÜRÜNLER FUARI ALANI
|Seher Özen Karadeniz
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır: “YÖREX’in iyi niyetli çalışmasından fırsatçılık yapanlar var. Herhangi bir dernek adı kullanarak ne olduğu kesin bilinmeyen ürünleri her hafta bir pazarda satıyorlar.”
Özellikle son aylarda yoğunluk kazanan, kentin esnaf odası başta olmak üzere, yine kentin en önemli fuarı “YÖREX’i düzenleyen Ticaret Borsası, denetimsiz açıldıklarını düşündükleri bu fuarlardan rahatsız. Tüketiciler neyle karşı karşıya olduklarının tam olarak farkında değilken, denetim için her iki kurumun da göreve çağırdığı yerel yönetimlerden ise ses yok. Öte yandan sadece bu hafta bile kentin önemli iki merkezinde Cam Piramit ve Konyaaltı Belediyesi Kongre ve Fuar Merkezi’nde daha arka arkaya bu fuarlardan açılacak.
“Karaalioğlu Parkı Semt Pazarı Oluyor” başlığı ile 16 Ocak 2018’de yayınladığımız haberde kentin olur olmaz yerinde açılan ”Yöresel Ürünler Fuarı/Festivali”ne dikkat çekmiştik. Haberimizde; artık neredeyse her iki haftada bir Karaalioğlu Parkı’nın eski stadyum tarafındaki girişine “yöresel ürünler” pazarı kurulduğuna, yolun bir tarafına pazar kurulurken yolun diğer tarafının da otopark olarak kullanıldığına, her pazar kurulumunda farklı bir isim altında aynı tezgahların görüldüğüne ve bu pazarların denetimsizliğine vurgu yapmıştık. İlgilileri kentin önemli uğrak noktalarından, turistik bölgelerinden biri olan Karaalioğlu Parkı’nı bu pazarlardan korumaya çağırmıştık.
Bizim bu haberimizden sonra da kentin başka noktalarında da ‘yöresel ürünler’ pazarı hız kesmeden açılmaya devam ederken, geçtiğimiz günlerde Antalya Ticaret Borsası ve Zeytinpark Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır’la Zeytinpark için yaptığımız röportaj sırasında kendisine bu pazarları da sorduk. “Sizin Oraların Nesi Meşhur” sloganıyla Türkiye’nin bütün yöresel ürünlerini Antalya’daki bu fuarda buluşturduklarını, bu yolla küreselleşmenin etkisiyle dayatılanlar yerine bize ait olanlara dikkat çekmeye çalıştıklarını söyledi. YÖREX’in sadece bir fuar olmayıp, yereli korurken bir yandan da kırsalın boşalmasının önene geçerek yerinde istihdama katkı sağladığını belirten Çandır: “Yöresel ürünler dolayısıyla onların “Coğrafi İşaret” alması için de farkındalık yaratıyoruz. Bu işareti alan ürünler 100 civarındaydı şimdi 300’ü buldu. Coğrafi İşaretleri firma değil kurumlar alıyor. Bu yolla o ürünün taklit edilmesini engellemeye çalışıyoruz. Şimdi çıkan bir yasayla o işareti alan ürünün taklit edilmesinin de önüne geçmek için üzerinde hologram bulundurulması şartı getirildi. Hologramı olmayan ürünler yöresel olarak değerlendirilmeyecek” dedi.
“…Belediyeleri bu konuda eleştiriyoruz. Çünkü belediyeler bu konunun önemini hissetmiş değiller…”
Yerel ürünler konusunda Türkiye genelinde bir farkındalık yarattıklarını, unutulan müthiş yerel zenginliği gündeme taşıdıklarını belirtti. Yaklaşık 7-8 yıldır 3-5 tane olana yerel ürün satan internet sitelerinin binlere ulaştığına, birçok bölgede yöresel ürünlerle ilgili mağazalar açıldığına dikkat çeken Çandır: ” YÖREX’in bu iyi niyetli çalışmasından fırsatçılık yapanlar var. Herhangi bir dernek adı kullanarak ne olduğu kesin bilinmeyen ürünleri her hafta bir pazarda satıyorlar. Mesela geçen hafta Antalya’nın dört farklı pazarında, “Yöresel Ürünler Günleri”, “Anadolu’nun Yöresel Ürünleri”, “Yöresinden Geldik” gibi etkinlikler tüketicilere yöresinden tam emin olmadığımız ürünler satılıyor. Bu iki anlamda olumsuz değerlendiriyoruz. Böyle bir şey yapacaklarsa “yöresel ürünler” mağazası açsınlar, satışını yapsınlar ve vergisini vererek bu kente sorumluluğunu yerine getirsinler. Ancak daha çok Akseki’den pekmez alıp yarısını suyla karıştırıp Akseki Pekmezi diye satıldığını duyuyoruz. Bu tür şikayetler bize geliyor. Belediyeleri bu konuda eleştiriyoruz. Çünkü belediyeler bu konunun önemini hissetmiş değiller. Onlar sadece halkla ilişkiler olsun diye bir takım yerleri kiralamakla meşguller. Bir diğer tarafı da çoğunluğu dışarıdan gelen satıcıların Antalya’da vergi kayıtları yok. Bu kişilerin sattığı ürünleri alan tüketici mahallesindeki bakkaldan en azından bir hafta bir şey almıyor. Bizim ekonomimize de olumsuz yansıyor. Bu konuyu anlata anlata dilimizde tüy bitti. Neyse ki kamuoyunda da tepkiler oluşmaya başladı. Umuyoruz ki yerel yönetimler bu hassasiyetimiz konusunda gereğini yapar. Kontrol edilmesi, denetlenmesi gerekir. Bu konuyu Gümrük ve Ticaret Bakanımıza da ilettik. Onların da yaklaşık 1 yıldır bunları düzenleyecek bir çalışma içinde olduğunu biliyoruz. Umarız kısa sürede çıkar” dedi.
Geçtiğimiz hafta Hürriyet Akdeniz’in de mercek altına aldığı yöresel ürün fuarlarıyla ilgili olarak Antalya Esnaf ve Sanatkarları Odası Başkanı Adlıhan Dere ise, gazetenin muhabiri Salim Uzun’a yaptığı açıklamada; yerel yönetimlerin izniyle açılan fuar, kermes ve festivallerin yüzlerce esnafı mağdur ettiğini belirterek: “Antalyalı esnaf sinek avlarken sözde yöresel ürün fuarında belim kadar döner, Çin malı don satılıyor. Bundan daha vahimi bu kentin markası altında üretilen tereyağını Trabzon tereyağı diye 2 katı fiyata satıyorlar. Bunu kimse görmüyor mu, denetlemiyor mu? Bu yanlışa dur denmesi için özellikle Antalya Valisi’ni göreve davet ediyorum” dedi.