ANTALYALI KAYKAYCILAR KAYAMIYOR!
|Kaykay, dünyanın en orijinal, en popüler en eğlenceli sporlarından – oyunlarından biri.
Avrupa’da ve ABD’de yarışmalar düzenleniyor.
Kentlerde okula işe kaykay ve patenle giden insanları görmek bile mümkün.
Antalya’da son dönemde kaykayla ve patenle dolaşan çocukları ve gençlerin sayısı da hızla çoğalıyor. Dolaşan diyoruz, çünkü gençlerin kaykay ve patenlerini rahatça kullanabilecekleri kaldırımlar, pistler, alanlar maalesef yok.
Çünkü kaldırımları, spor alanlarını dizayn ederken, belediyedeki hiçbir mühendisin aklına böyle bir şey gelmiyor.
Avrupa’nın pek çok kentinde parklara kaykalcılar için özel kent mobilyaları konuyor. Pistler yapılıyor ki, rahatça eğlensinler.
Ama burası Antalya.
(Süper Lig’deki futbol takımının stadı, yüzücülerinin havuzu var mı ki, üç – beş kaykaycı için pist yapılsın dediğinizi duyar gibiyiz. Haklısınız)
Aslında Antalya’da geçmiş dönemlerden kalma bir kaykay ve paten pisti var (dı). Önce Karaalioğlu Parkı’ndaydı daha sonra Atatürk Parkı’na alındı. Şimdi bir köşede kaderine terk edilmiş duruyor. Boyaları dökülmüş, bakımsızlıktan delik deşik olmuş bir halde.
Geçtiğimiz günlerce Boğaçayı’ndaki atölyelerini görkemli bir törenle açan Büyükşehir Belediyesi için bu pisti onarmak çocuk oyuncağı.
Belki kimse farkında değildir diye hatırlatma gereği hissettik. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın bu yazıyı görmeden, bir belediye yetkilisi çıkar ve küçük bir talimatla pisti onarır, kaykaycı ve patenci gençleri sevindirir.
Şehir Gelişiyor Zihniyet Gelişmiyor…
Bu yazınızı okuyunca bir tebessümle çocukluğum aklıma geldi… Sene 1990. Aylardan Temmuz. Ortaokul yeni bitmiş Antalya Lisesine kayıt yaptırılacak liseli olma günleri bekleniyor. Kaykay modası Antalya’da çocuklar arasında hızla artıyor. Tatilde İstanbul gezisinde aileye baskı yapılmış ve bir kaykay İstanbul Salı Pazarından zorla aldırılmış.
Antalyada Karaoğlan parkında “kaykaycı çocuklar” olarak Deniz Restaurantın bulunduğu 1 numaralı miradorda kaykay kayıyoruz. Kimler yok ki… Uğur, Derbent, Arda ilk aklıma gelenler. Böyle bir günde kaykaya binmeye tövbe ettirdiler bize…
Kaykay kaydığımız bir gün birilerinin koşarak bize doğru geldiği farketmemizle başladı herşey. Anlamadık ne olduğunu kaçamadık daha doğrusu. İlk defa “Belediye Zabıtası” bizi kovalıyordu. Halbuki tezgahta yoktu ama yine de kaçmaya yeltendik olmadı. Kaykaylarımızı topladılar ve Belediye gittiler. Bizde peşlerinden ağlayarak belediyeye gittik. Kaykaylarımızı istiyorduk. vermediler. Vermeyeceklerini söylediler…
Ama tesadüf eseri orada olan bir gazeteci ağbi yanımıza geldi ne olduğunu sordu. Durumu anlattık. Toplanın merdivenlere, sıkışın, buraya bakın dedi ve fotoğrafımızı çekti. Ardından durumu fark eden Zabıtalar geldiler kaykayları geri “verdiler bir daha parkta kaykay kaymayın bu sefer alırsak vermeyiz” dediler. Suç işlemiştik ve zabıtalar bizi affetmişlerdi. Neyse ertesi gün hepimiz YENİ İLERİ GAZETESİ’nin ilk sayfasındaydık. Belediye Kaykaycı Çocukların Kaykaylarını Aldı türü bir başlıkta… Böyle bir anımı hatırladım sayenizde.