Antalya’nın Her Santimetrekaresi İçin Peyzaj Projesi İstiyorum
|Anadolu’da güzel bir söz var, “İşi ehline bırakmayan padişahın ahmaklığı yedi köye türkü olur” diye.
“Ben yaptım oldu. Herşeyin en iyisini ben bilirim” mantığının varacağı noktayı göstermesi açısından güzel bir söz. Ama maalesef Anadolumuzun bu veciz sözleri, koltuğa oturanlar için bir anlam ifade etmiyor.
Yeniden hazırlanan ve son şekli verilen Antalya Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği’nde Peyzaj Mimarları’na “yapısal ve bitkisel proje” onay yetkisi verilmemiş. Yani bir anlamda yapılacak iş, işin ehline bırakılmıyor.
Körfez Gazetesi’nde Abdullah Yalçın imzalı yayınlanan haberde şöyle deniyor;
“Yeniden hazırlanan ve tüm ilgili odalar ile Kent Konseyi’nin görüşleri doğrultusunda son şekli verilen Antalya Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği’nde Peyzaj Mimarları’nın “yapısal ve bitkisel proje” onay yetkisinin yer almaması yeni bir tartışma başlattı. Peyzaj mimarları Odası Antalya Şubesi, önümüzdeki günlerde Büyükşehir Belediye Meclis gündemine gelecek olan İmar Yönetmeliği’nde yer alabilmek için, “Antalya’nın her santimetrekaresi için peyzaj projesi istiyorum” başlığı altında imza kampanyası başlattı. Oda Başkanı Teoman Akçalı, yerleşme planı, imar planı ve nazım imar planı hazırlanırken, önceliğin o yerin doğal ve ekolojik eşiklerinin belirlenerek plan kararlarının alınması gerektiğini söyledi.”
Peyzaj Mimarlara Odası Antalya Şubesi’nin sitesinde şöyle bir duyuru yer alıyor;
ANTALYA BÜYÜKŞEHİR İMAR YÖNETMELİĞİNDE YERİMİ İSTİYORUM
Kentin doğal ve tarihi dokusunu hiçe sayan; yalnızca betonlaşmayı destekleyen imar yönetmeliklerine,
“Peyzaj” kavramını hiçe sayarak, bizi Antalya sıcağına mahkum eden planlamalara,
Aydın kimliğine rağmen gereğini yapmayanlara hayır!
Antalya’da yaşayan peyzaj mimarları olarak, kentimizde varolmak için her yolu deneyeceğiz: Antalya’nın her “cm²” si için peyzaj projesi istiyorum!”
Şu ana kadar imza veren sayısı bine yaklaşmış. Peyzaj Mimarları’nı bu anlamlı taleplerinde sonuna kadar destekliyoruz. Umarız başarılı olurlar ve daha güzel bir Antalya için öneli bir adım atılmış olur. Aksi takdirde bunun gelecekte doğuracağı kötü sonuçlar çok açık.
Yerel yönetimler bu zihniyetle devam ederse; Portakal Çiçeği Bulvarı’na zakkum, Akasya Bulvarında mazı, Toroslar’da palmiyeyi daha çok görür bu memleket.
Peyzajcılar nihayet kente dair bir şey yapmaya karar vermişler. Ayrıca kentin bir çok yerinde peyzaj seraları kaldırımlara taşmış durumda. Özellikle Aspendos Bulvarı’nda, Topçular’da. Oda muhtemelen üyesi olan bu peyzajcılara da el atsın bir zihmet. Büyükşehir’in kentle ilgili önemli bir konuda Peyzajcılar Odası’nı dışlaması ise tam bir skandal.