Antalya’nın “Somut Olmayan Kültürel Mirası”
Antalya’nın “Somut Olmayan Kültürel Miras Türkiye Ulusal Envanteri”ne Kayıtlı Unsur Sayısı 40’a Yükseldi.
Somut Olmayan Kültürel Miras Antalya İl Tespit Kurulu’nun 2023 yılında gerçekleştirmiş olduğu çalışmalar sonucu, Türkiye’nin somut olmayan kültürel miras değerlerinin kayıt altına alındığı “Somut Olmayan Kültürel Miras Türkiye Ulusal Envanteri”ne Antalya’dan -15- unsurun daha kaydı gerçekleştirildi.
1)Alanya Yöresi Geleneksel İpek Kültürü
2)Altın Lüppe Yapımcılığı
3)Antalya Usulü Serpme Börek ve Serpme Börekçilik
4)Aşure Yapımı ve Dağıtılması Geleneği
5)Barak Kilimi Dokumacılığı
6)Devecilik Kültürü ve Geleneksel Deve Gösterileri
7)Elmalı Abdal Musa Anma Etkinlikleri
8)Elmalı Yöresi Gaziler Helvası
9)Geleneksel Düğmeli Yapım Sistemi
10)Geleneksel Sedir Katranı Yapımcılığı
11)Hayır Pişisi Geleneği
12)Iklığ Yapımı ve İcrası
13)İbradı Holuşkası Yapım Gelenekleri
14)Serik Bıçağı Yapımcılığı
15)Yanıksı Dondurma Yapımcılığı
başlıklı dosyaların Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünce envantere kabul işlemlerinin tamamlanmasıyla Antalya’nın “Somut Olmayan Kültürel Miras Türkiye Ulusal Envanteri”ne kayıtlı unsur sayısı 40’a yükselmiş oldu.
- Alafaradın Kilim Dokumacılığı
- Alanya-Gökbel Yağlı Güreş Festivali
- Alanya Yöresi Geleneksel İpek Kültürü
- Altın Lüppe Yapımcılığı
- Antalya Piyazı ve Piyazcılık
- Antalya Usulü Serpme Börek ve Serpme Börekçilik
- Aşure Yapımı ve Dağıtılması Geleneği
- Barak Kilimi Dokumacılığı
- Bardak-Fığla Bardağı Yapımcılığı
- Boğaz Çalma Geleneği
- Canbazhane / Körmük Geleneği
- Ceceler Mahallesinde İftar Daveti Geleneği
- Çorap Örücülüğü
- Devecilik Kültürü ve Geleneksel Deve Gösterileri
- Döşemealtı Halıcılığı
- Ebru Sanatı
- Elmalı Abdal Musa Anma Etkinlikleri
- Elmalı Yeşilyayla Yağlı Pehlivan Güreşleri
- Elmalı Yöresi Gaziler Helvası
- Geleneksel Düğmeli Yapım Sistemi
- Geleneksel Sedir Katranı Yapımcılığı
- Geleneksel Söğle Peyniri Yapımı
- Geleneksel Türk Okçuluğu
- Hamam Kültürü ve Geleneği
- Hayır Pişisi Geleneği
- Hıdırellez
- Iklığ Yapımı ve İcrası
- İbradı Holuşkası Yapım Gelenekleri
- İbradı Yöresi Ölü Helvası Geleneği
- Kahve Geleneği
- Kaşıkçılık
- Nazarlık Geleneği ve Nazar Boncuğu
- Ormana Mahallesinde Gılamık Dokumacılığı
- Oya ve Oyacılık Kültürü
- Pıngıdık Oyunu
- Ramazan Bağaçası Geleneği ve Bağaçacılık
- Serik Bıçağı Yapımcılığı
- Tirmis Yapımı ve Tirmisçilik
- Yanıksı Dondurma Yapımcılığı
- Yorgancılık Sanatı ve Yorgan Geleneği
Alafaradın Kilim Dokumacılığı
Alafaradın kilimleri, Antalya ili Korkuteli ilçesi Küçükköy ve Büyükköy Mahallesi ile çevresinde dokunan bir tür kirkitli dokumadır. Atkısı ve çözgüsü koyun yününden imal edilen bu dokumaların yapımında, doğal boyalar kullanılmaktadır. “Istar” adı verilen ahşap tezgâhlarda, kadınlar tarafından dokunan Alafaradın kilimlerinin ana renkleri yeşil, kırmızı, siyah ve mavidir.
Alanya-Gökbel Yağlı Güreş Festivali
Antalya ilinin Alanya ilçesinde, her yıl Temmuz ayında, Alanya Belediyesi tarafından bir dizi tören ve ritüel eşliğinde gerçekleştirilen bir güreş festivalidir. Doğal güzellikleri nedeni ile Alanya’nın en gözde yaylalarından olan Gökbel Yaylası’nda gerçekleştirilen etkinlik, Türkiye’nin en geniş katılımlı güreş festivallerinden birisidir.
Alanya Yöresi Geleneksel İpek Kültürü
İpekçilik, ipekböceğinin yegâne besin kaynağı olan dutun yetiştirilmesinden, ham ipek elde edilmesine ve dokunmasına kadar geçen bütün aşamaları içeren bir kültürdür. Ülkemizde ipek ve ipekböcekçiliğinin tarihsel olarak gerek ekonomik ve gerekse kültürel açıdan önem taşımış olduğu bölgelerden birisi de Alanya’dır.
İpekböcekçiliği ve ipek dokumacılığı, bu yörede geçmişten günümüze gelen geleneksel ve kadim bir uğraştır.
Altın Lüppe Yapımcılığı
Antalya’ya özgü kuyumculuk örneklerinden en önemlisi “lüppe” olarak adlandırılan geleneksel kolyedir. Lüppe, evlenecek genç kızlara takılan kolye şeklinde geleneksel bir takı ve el sanatı ürünüdür. Boyuna takılan ve boyundan göğüse doğru uzanan bir takı olan lüppenin yapımı konusunda uzmanlaşmış olan kuyumcu ustaları “lüppeci” olarak adlandırılır. Lüppe ustalığı son derece ince bir zanaattır.
Antalya Piyazı ve Piyazcılık
Antalya yöresinde piyaz; haşlanmış kuru fasulye, soğan, maydanoz, domates, haşlanmış yumurta, tahin, pul biber, zeytinyağı ve sirkeden yapılan bir yiyecektir. Türkiye’nin diğer bölgelerinde bir meze olarak tüketilen piyaz, Antalya yöresinde coğrafi işaretli ürün olarak tescil edilmiş bir yemektir ve yapılışı itibarıyla da bazı farklılıklar gösterir.
Antalya Usulü Serpme Börek ve Serpme Börekçilik
Antalya mutfak kültürü açısından önemli bir yeri olan “serpme börek”, hamurunun merdane ya da oklava kullanmadan elde savrulması ve döndürülmesi yöntemiyle açılması nedeniyle, bu isimle anılan bir börek türüdür. Serpme börek, günlük hayatın içerisinde yaygın bir şekilde tüketilir ve özellikle kahvaltılara eşlik eden vazgeçilmez bir tattır. Hafifliği sayesinde mideyi hiç yormayan serpme böreğin kıymalı ve peynirli olmak üzere başlıca iki çeşidi bulunmaktadır.
Aşure Yapımı ve Dağıtılması Geleneği
Aşure; buğday, nohut, kuru fasulye, şeker ve nişastanın yanı sıra beyaz susam, kuru üzüm, badem içi, yer fıstığı, kuru kayısı, kuru incir, ceviz içi gibi kuru meyve ve kuru yemişlerin belirli sıra ve ölçeklerde karıştırılarak pişirilmesiyle elde edilen, dini-ritüelistik bir yiyecektir. Bu yiyeceği Hicri takvime göre Muharrem ayı içerisinde pişirerek dağıtmak, tüm Türkiye coğrafyasında olduğu gibi Antalya’da da köklü bir gelenektir. Antalya yöresinde aşure “aşır” olarak da adlandırılır.
Barak Kilimi Dokumacılığı
Barak Kilimi, Antalya’nın Kaş İlçesine bağlı Yeşilbarak ve Sahil Barak Mahallelerinde dokunan bir tür yöresel kilim çeşididir. Barak kilimlerinin dokunması amacıyla, genellikle koyun yününden elde edilen ip kullanılır. Dokuma amacıyla kullanılan ahşap tezgâh, yörede “ıstar” olarak adlandırılır. Barak kilimleri sergi/yaygı kilimi, askı (duvara asmak için) kilimi, yol kilimi, Türkmen kilimi, yelekli kilim, bışkılı kilim, örtülük kilim, namazlağ şeklinde gruplara ayrılır.
Bardak-Fığla Bardağı Yapımcılığı
Fığla bardağı yapımcılığı Antalya ili Korkuteli ilçesi Çomaklı Mahallesi’nde (eski ismi Fığla) karşımıza çıkan bir el sanatıdır. Fığla bardağı, bölgeye has çam ağacından yapılan suyu taşımak ve muhafaza etmek amacıyla, geçmişte yaygın bir şekilde kullanılan bir tür kaptır.
Boğaz Çalma Geleneği
“Boğaz çalma” özellikle Teke bölgesi Yörüklerinde karşılaştığımız bir tür özel türkü söyleme tekniğidir. Bu tekniğin dağlık arazide hayvan güderken haberleşme, sevda amaçlı anlaşma, atışma, müzik ihtiyacı giderme, eğlence, danışma, kınama, yarışma, yerme gibi işlevleri vardır. Başparmağın ya da işaret parmağının gırtlağa bastırılması suretiyle çıkarılan sesler boğaz havalarını meydana getirir.
Canbazhane / Körmük Geleneği
Canbazlık ip, at, araba vb. üzerinde tehlikeli gösteriler yapan ve “canbaz” olarak adlandırılan kişilerin mesleği ve ustalığıdır. Gösteri sanatlarımızdan birisi olan ve kadim dönemlere kadar geri götürülebilen bu sanatın kendi kültürel bağlamı ve mekânında yaşatıldığı yerler ise geleneksel olarak “Canbazhane” şeklinde adlandırılır.
Geleneksel sirk sanatlarımızın icra edildiği söz konusu Canbazhaneler, geleneksel boyutunu özellikle, bayramlar, şenlikler, festivaller, panayırlarda kurulmaları ve halkın eğlence ve estetik beğenisini karşılayarak, aynı duygu ve heyecan birliği içinde bir araya toplamasıyla edinmiş ve bu özellikleriyle toplumda bir “Canbazhane Kültürü” oluşmasını sağlamıştır.
Ceceler Mahallesinde İftar Daveti Geleneği
Ceceler Mahallesi, Antalya’nın doğusunda Akseki İlçesine bağlı kırsal bir yerleşmedir. Mahalledeki iftar verme geleneği çok eski yıllara dayanmaktadır ve değişen dönüşen çeşitli geleneklerle günümüze kadar gelmiştir.
İftarlar, köy konağında organize ve toplu bir şekilde gerçekleştirilmektedir. İftar yemeklerini bir aşçı ekibi köy konağındaki mutfak bölümünde pişirir. Yemeklerin servis edilmesi, temizlik, bulaşık gibi işlemler de bu kişilerce yapılmaktadır. Bununla birlikte köy halkı da işin her aşamasında yardımcı olur. İftar vermek isteyen kişi aşçıya yemek listesi vermekte ve o günün masrafını üstlenmektedir. Köy konağındaki iftara katılamayacak kadar hasta ya da yaşlı olanların yemeği ise evlerine götürülür. İftara, İlçeden ya da yakın çevredeki yerleşmelerden birçok insan da davetli olarak katılmaktadır.
Çorap Örücülüğü
Çorap, örülerek meydana getirilip ayağa giyilen bir giysidir. Çorap örücülüğü ilimizde, özellikle kırsal kesimde canlı bir şekilde yaşatılmaktadır. Çoraplar temel olarak yün, kıl, tiftik ve pamuk iplikten; iki veya beş şiş ile örülmektedir.
Devecilik Kültürü ve Geleneksel Deve Gösterileri
Türkiye’de devenin tarihsel olarak hem ekonomik hem de kültürel açıdan önem taşımış olduğu bölgelerden birisi de Antalya’dır. Bu bölgede deve öncelikli olarak göç, yük taşımacılığı, eğlence ve seyahat amacıyla kullanılmış olup eti, yağı, derisi, sütü ve tüylerinden de çeşitli amaçlarla faydalanılmıştır. Deve aynı zamanda bir maddi güç ve refah göstergesi olarak da işlev görmüş, sahiplerine prestij ve ün sağlamıştır.
Bölge halkının -gerek şehirde, gerek kasaba ve köylerde ve gerekse konar-göçer obalarında- deveyle kurduğu iç içe yaşam, modern zamanlara kadar devam etmiştir. Bünyesi içerisinde halk müziğinden el sanatlarına, farklı birçok gelenek ve kültürel unsuru aynı anda bir arada barındıran folklorik deve güreşlerinin icra edildiği bölgelerden birisi de Antalya’dır.
Döşemealtı Halıcılığı
Antalya’ya bağlı bir ilçe olan Döşemealtı’nda “ıstar” adı verilen tezgâhlarda dokunan halılar, literatürde “Döşemealtı halısı” olarak adlandırılmaktadır. Coğrafi tescil işareti de almış olan ve bilinen en eski örnekleri Antalya Müzesi’nde sergilenen Döşemealtı halıları koyu renkleri, kilim desenli motifleri, kısa havları, kolayca taşınmaya uygun boyutları ile Türk halıcılığında özgün bir yere sahiptir.
Ebru Sanatı
Ebru, özel tekniklerle hazırlanan suyun üzerinde, toprak boyalarla oluşturulan desenlerin kâğıda aktarılmasıyla gerçekleştirilen geleneksel bir sanattır. Bu sanatın Orta Asya’da doğduğu ve tıpkı kâğıt gibi İpek Yolu vasıtasıyla batıya aktarıldığı sanılmaktadır. İlk ebrulu kâğıtlar, kitap ciltlerinde yan kâğıdı (kapak ile kitabı birbirine bağlayan kâğıt), devlet belgeleri ile resmi yazışmalarda zemin olarak kullanılmıştır. Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi Antalya’da da ebru sanatının temsilcileri bulunmakta ve bu sanatın yaşaması ve yaygınlaşması için çaba göstermektedir.
Elmalı Abdal Musa Anma Etkinlikleri
Elmalı ilçesi Tekke Mahallesi’nde yer alan türbede medfun bulunan ve yörede “Abdal Musa Sultan” olarak da tanınan Abdal Musa, XIV. yüzyılda yaşayan ve Hacı Bektaş-ı Veli Dergâhı mensubu olan bir Türk erenidir. Alevi-Bektaşi geleneğinin oluşması, kurumsallaşması ve yaygınlaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Bundan dolayı Alevi-Bektaşi geleneğinde Hacı Bektaş Veli’den sonra, geleneğin ikinci piri (Piri Sani) olarak bilinir.
Abdal Musa Türbesi Alevi-Bektaşi geleneğinde önemli inanç merkezlerinden birisi olduğu gibi, Sünni İslam geleneğinden gelen insanlarca da ziyaret edilmekte ve saygı görmektedir. Tekke Mahallesi’nde 1983 yılından itibaren her yıl gerçekleştirilen ve geleneksel hale dönüşen “Abdal Musa Anma Törenleri” yörede manevi bir atmosfer oluşturmaktadır. Abdal Musa Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği öncülüğünde gerçekleştirilen anma etkinlikleri dolayısıyla çeşitli ülkelerden ve ülkemizin dört bir yanından gelen ziyaretçiler, Abdal Musa Türbesi’ni ziyaret ederek kurbanlar kesmekte, dua ve niyazlarda bulunmaktadırlar.
Elmalı Yeşilyayla Yağlı Pehlivan Güreşleri
Antalya ilinin Elmalı ilçesinde, her yıl Eylül ayında, Elmalı Belediyesi tarafından düzenlenen bir güreş festivalidir. Elmalı Yeşil Yayla Yağlı Güreş Festivali güreş ağası, pehlivan, hakem, cazgır, davul-zurnacı, yağcı, meydan komiseri, peşkirci gibi geleneksel giysili bir grup tarafından, bir dizi tören ve ritüelle yürütülen; halkın da coşkulu katılımının olduğu toplumsal bir uygulamadır.
Elmalı Yöresi Gaziler Helvası
Antalya’da, Elmalı ilçe merkezinde yapılan ve “Gaziler Helvası” olarak adlandırılan helva çeşidi, esasında bir tür un helvasıdır. Günlük hayatta bir tatlı olarak tüketilebildiği gibi aynı zamanda bir özel gün yiyeceği olarak da işlev görür.
Geleneksel Düğmeli Yapım Sistemi
Günümüzde yaygın olarak “düğmeli” şeklinde adlandırılan ancak “piştuvanlı”, “pişduvanlı”, “piştuvan duvar”, “piştuvanlı duvar”, “hatıllı duvar” olarak da bilinen geleneksel yapım sistemi; Akseki ve İbradı yöresinin karakteristik ve en yaygın inşaat tekniği olmasının yanı sıra Türk halk mimarisinin de en orijinal, yaratıcı ve ünik yapım sistemlerinden birisini oluşturur. Bu yapım sistemi hiçbir bağlayıcı madde kullanılmayan harçsız kuru duvarların “hatıl” ve “piştuvan” adı verilen ahşap elemanlarla güçlendirilerek binanın beden duvarlarının meydana getirilmesi yöntemine dayanır. Son derece basit görünmekle birlikte büyük bir ustalık gerektiren, oldukça sağlam neticeler veren, işlevsel bir yapım tekniğidir. Geleneksel konutların dışında cami, türbe, köyodası, bağevi, medrese, okul, pekmez damı gibi diğer birçok yapı tipinin inşasında da yaygın bir şekilde uygulanmıştır.
Geleneksel Sedir Katranı Yapımcılığı
Sedir katranı, yörede “katran ağacı” olarak adlandırılan Toros sedirinden elde edilen; koyu siyah renkli, yoğun kıvama sahip, günlük hayatta çeşitli amaçlarla faydalanılan bir maddedir. Sedir katranının günlük hayattaki en yaygın kullanımı halk hekimliği ve halk veterinerliğidir.
Sedir katranı yapımcılığı Toroslarda yakın zamanlara kadar oldukça yaygın bir şekilde icra edilen bir uğraşken günümüzde yalnızca Geçmen Mahallesi’nde “geleneksel yöntemlerle” devam ettirilmektedir. Sedir katranının geleneksel üretimi, hazırlanan ocaklarda, sedir ağacının bol katran ihtiva eden alt gövde ve köklerinin havasız bir ortamda (ocak), kuru distilasyonu yöntemine dayanır. Hazırlanan ocak bir nevi “imbik” vazifesi görür; sıcaklık ve basınç, ağacın reçinesinin katran şeklinde dışarı çıkışını sağlar.
Geleneksel Söğle Peyniri Yapımı
Söğle peyniri Elmalı İlçesinin “Büyüksöğle” ve “Küçüksöğle” Mahallelerinde geleneksel yöntemlerle imal edilen yerel bir tulum peyniri türüdür. Denizden 2030 m. yükseklikteki Söğle Yaylası’nda otlatılan keçilerin sütünden imal edilen, içeriğinde katkı maddesi bulunmayan, organik ve doğal bir tulum peyniridir. Elmalı ve çevresinde yüksek bir tanınırlığı bulunmaktadır. Tadı ve aroması ile yörede aranan, talep gören bir üründür. Sınırlı sayıda üretici tarafından uzun ve zahmetli bir süreç sonunda meydana getirilmesi nedeniyle son derece kıymetli bir gastronomik üründür.
Geleneksel Türk Okçuluğu
Geleneksel Türk okçuluğu, Türkiye’de gerçekleştirilen geleneksel okçuluk sporu etrafında şekillenen; yüzyıllar içinde belirlenmiş ilkeleri, kuralları, ritüelleri ve toplumsal uygulamaları; geleneksel zanaatkârlıkla üretilen ekipmanları, okçuluk disiplinlerini ve atış tekniklerini barındıran bir somut olmayan kültürel miras unsurudur. Antalya’da bu gelenek “Antalya Okçular Tekkesi” (http://www.antalyaokculartekkesi.com) bünyesinde yaşatılmaktadır.
Hamam Kültürü ve Geleneği
Türk hamamı, Türk banyosu geleneğinin, XV. yüzyılın ikinci yarısında Anadolu’nun hamam kültürüyle birleşiminden ortaya çıkan bir yapıdır. Antalya yöresi, hamam kültürü ve geleneğinin yer yer modern uygulamalarla devam ettirildiği bir coğrafyadır. Hamamlar banyo yapılan bir yer olmanın dışında, aynı zamanda birer eğlence mekânıdır.
Hayır Pişisi Geleneği
“Pişi” ya da “bişi”; Antalya yöresinde mayalı hamurdan yapılan ve sıvı yağda kızartılarak pişirilen, ortası delik bir tür hamur işidir. Günlük hayatta yaygın bir şekilde tüketilmesinin yanı sıra pişi, bir ritüel ve özel gün yiyeceğidir. İlin özellikle kırsal yerleşmelerinde; asker uğurlama, cenaze, düğün, sünnet gibi toplu yemek ve sosyal ortamlarda, yardımlaşma ile hazırlanarak pişi ikram edildiğini görürüz.
Pişi, Ramazanlarda iftar ve sahur sofralarının vazgeçilmezlerindendir. Kandil, Kadir Gecesi, Cuma, Arefe gibi özel günlerde yapılarak hayır amacıyla komşulara dağıtılır. Hayır için pişi dağıtımı, ölüm sonrası yemek ritüellerinden biridir ve sevabının, ölenlerin ruhuna gideceğine inanılır.
Hıdırellez
Hıdırellez, Hızır ve İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları gün olarak kabul edilmesi nedeniyle kutlanan mevsimlik bir bayramdır. Hıdırellez Türkiye’nin büyük bir kısmında olduğu gibi Antalya’da da mevsimlik bir bayram olarak çeşitli etkinlikler ve doğanın uyanışı ile ilgili yapılan ritüellerle kutlanmaktadır. Bütün bu uygulamalar ve ritüeller bir sonraki yılın bolluk, bereket, sağlık, huzur ve mutluluk içinde geçmesi için yapılan dileklere dayanmaktadır. Hıdırellez gününden önce evler baştanbaşa temizlenir. Hıdırellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inanışı yaygındır.
Iklığ Yapımı ve İcrası
“Iklığ” ya da “ıklık”, birçok yaylı çalgının ve bilhassa kabak kemanenin atası sayılan bir tür arkaik yaylı çalgıdır. Sap, gövde (klavye), kanat (sap ve klavye arasındaki bölge), tekne (kabak), eşik ve ayak bölümlerinden oluşur. Uzun sapın ucunda burgu yatağı ve kullanılan tel sayısınca ağaç akort burgusu yer alır.
Iklığ, “sürgaaç/sürgeç” ya da “çubuk” adı verilen yay ile çalınır. Iklığ icracıları çalgıları ile genellikle boğaz havası, gurbet havası ve teke zortlatması çalar. Zeybekler ve kırık havalar da ıklığ çalgısıyla icra edilebilmektedir.
İbradı Holuşkası Yapım Gelenekleri
İbradı ilçesi ile bu ilçeye bağlı Ormana ve Ürünlü gibi mahallelerde yaygın olarak tüketilen geleneksel bir yemek olan “holuşka”, kısaca bir tür peynirli mantı olarak tanımlanabilir. İç harcı olarak yöresel keçi peynirinin kullanıldığı bir mantı türü olan İbradı holuşkasının hamuru un, tuz ve sudan meydana getirilir, hamura yumurta katıldığı da olur.
Holuşka; İbradı yöresinde doyurucu olması ve uzun süre tok tuttuğunun düşünülmesi nedeniyle daha çok Ramazan ayında yapılarak bilhassa sahur sofralarında tüketilir. Bu anlamda, geçmişte olduğu gibi günümüzde de önemli bir Ramazan geleneğidir.
İbradı Yöresi Ölü Helvası Geleneği
Antalya’nın İbradı ilçesinde, defin işleminden sonra un, yağ, şeker, su ve badem içi kullanılarak pişirilen helvanın, merhum adına hayır yapmak amacıyla dağıtılmasıdır.
Kahve Geleneği
Kahve, Türkiye topraklarında XVI. yüzyıldan itibaren başlanmış olan bir tür geleneksel içecektir. Kendine has tadı, kokusu ve hazırlanış yöntemi olan Türk kahvesi misafir ağırlamaların, bayramlaşmaların, kız isteme ve nişan törenlerinin başlıca ve en özel içeceğidir.
Kaşıkçılık
Kaşıkçılık, yemek yemeye yarayan bir tür sofra aracı olan kaşığın maden, kemik, ağaç gibi hammaddelerden, çeşitli alet ve teknikler vasıtasıyla üretilmesidir. Bu mesleği icra eden ustalar ise “kaşıkçı” ya da “kaşık ustası” olarak adlandırılır. Sap ve ağız olmak üzere iki bölümden oluşan kaşıklar, yemek çeşitlerine göre farklı gruplara ayrılabilir. Ayrıca süs amacıyla üretilenler veya oyun kaşıkları da olabilmektedir. Akseki ilçesi Bademli Mahallesi ile Demre İlçesi Davazlar Mahallesi İlimizde kaşıkçılığın yaşatıldığı en önemli merkezlerdir.
Nazarlık Geleneği ve Nazar Boncuğu
Nazarlıklar nazarı uzaklaştırıcı etkisi olduğuna inanılan çeşitli objelerdir. Bu objeler nazar değme olasılığı bulunduğuna inanılan canlı ve cansız varlıkların, ilk bakışta görülecek yerine asılır. Antalya yöresinde nazarlık olarak kullanılan en yaygın kültürel obje, nazar boncuğudur. At nalı, üzerlik, çitlik ağacı dalı, Maşallah yazıları ve bazı hayvanların kafatasları, yörede nazarlık olarak kullanılan diğer objelerdendir.
Ormana Mahallesinde Gılamık Dokumacılığı
Gılamık dokuma İbradı’ya bağlı olan Ormana Mahallesinde halen yaşatılmakta olan mekikli bir dokuma çeşididir. “Kılamuk”, “gılamuk”, “gılamıklı”, “kılamuklu”, “gılamuklu” isimleriyle de bilinir. Günümüzde “Ormana bezi” adıyla da tanınmaktadır. Bezayağı tekniğiyle meydana getirilen bir dokumadır. Gılamık dokuma esasında ve orijinalinde bir tür ipekli dokuma olmakla birlikte, ipek üretiminin azalması ve pazarlamadaki sıkıntılardan dolayı günümüzde ipeğin yanı sıra pamuk ve keten ip de kullanılabilmektedir. Gılamık dokuma yörede “düzen” adı verilen ve ayaklı (ya da pedallı) olarak tabir edilen ahşap tezgahlarda dokunur. Dokunan ürünler geçmişte büyük ölçüde kadın baş giyiminde kullanılmıştır. Gılamık dokumanın bu işlevi günümüzde de devam etmekle birlikte mobilya üzerinde örtü (masa takımı, sehpa takımı) ve yatak takımı şeklinde kullanımı da mevcuttur.
Oya ve Oyacılık Kültürü
Oyalar renkli ipliklerle, tığ, mekik, iğne, firkete aracılığı ile örülen; iki veya üç boyutlu olabilen ince dantelalardır. Yapıldıkları araca göre mekik, tığ, iğne, firkete oyası gibi adlar alan oyalar, yapıldığı malzemeye göre de mum, boncuk, püskül, koza, çaput oyası vb. isimler alır.
Pıngıdık Oyunu
Pıngıdık, Antalya ili Finike ilçesi Gökbük Mahallesi’nde yaşayan Tahtacı Türkmenlerce oynanmakta olan bir seyirlik oyundur. Kadim Asya Türk gelenekleri ile ilintili olan; baharı karşılama, dirlik, birlik, bereket ve bölüşme temalarını da içeren oyun aynı zamanda bir “erginlenme” ritüeli olarak da işlev görmektedir. Oyun olarak sergilenmesi ve köy meydanında tüm halkın katılımı ile gerçekleşen eğlence kısmı, akşam havanın kararmasından gece yarısına kadar sürer.
Ramazan Bağaçası Geleneği ve Bağaçacılık
Bağaça, Antalya çarşı mutfağı ve Ramazan gelenekleri açısından önem taşıyan bir yiyecek maddesidir. Bu yiyecek maddesini imal eden meslek erbabı “bağaçacı” olarak adlandırılır. Bağaçacılık usta-çırak ilişkisi içerisinde nesilden nesile aktarılan geleneksel bir meslektir. Yapımında un, tereyağı, şeker, tahin, susam, çam sakızı ve tarçın kullanılmaktadır. Antalya halkı tarafından özellikle Ramazan ayında tüketilen “bağaça”, günümüzde turistik bir ürün olarak şehre gelenler tarafından da satın alınan bir tür yöresel çörektir.
Serik Bıçağı Yapımcılığı
Serik ilçesinde karşımıza çıkan ve yörede “Serik çakısı” ya da “Serik bıçağı” olarak adlandırılan bıçaklar çelik namlulu, namlusu delici ve tek yönü keskin, boynuz saplı bir bıçak türüdür. Serik çakısının ayırt edici bir özelliği, istem dışı olarak açılmasını önleyen kilit ya da mandal sistemi ihtiva etmesi ile dışarıya doğru kıvrık namlu formudur.
Serik bıçakçılığı geleneksel yanını kısmen korumakla birlikte modern şartlara da adapte olmuştur.
Tirmis Yapımı ve Tirmisçilik
Tirmis, baklagiller sınıfından, otsu ve yıllık bir bitkiden elde edilen tohumların çeşitli işlemlerden geçirilmesiyle elde edilen ve daha çok Akdeniz bölgesine özgü, yerel bir ıslak çerezdir. Halk hekimliğinde de kullanımı olan tirmis, bilhassa yerli halk tarafından çok sevilir ve tüketilir. “Tirmisçi” ise tirmisi çeşitli işlemlerden geçirerek tatlandıran ve çarşıda satan meslek grubudur.
Yanıksı Dondurma Yapımcılığı
Yanıksı dondurma Antalya yöresine özgü, geleneksel bir dondurma çeşididir. Bu dondurmanın en önemli özelliği, yörede üretilen keçi sütünden yapılması ve sahip olduğu yanıksı tat ve aromadır. Süt, şeker ve salepten imal edilir. Yanıksı tadı ve aromayı elde edebilmek için üretim aşamasında süt kaynatılırken kontrollü olarak kazanın dibine tutturulur.
Yorgancılık Sanatı ve Yorgan Geleneği
Yorgancılar yorgan, yastık, yatak gibi ev eşyalarını geleneksel yöntem, malzeme ve tekniklerle imal edip satan meslek erbabıdır. Geleneksel el sanatlarımızdan olan yorgancılık, günümüzde Antalya’nın birçok bölgesinde, canlı bir şekilde yaşatılmaktadır. Yorgancılık, Antalya yöresi evlenme ve çeyiz gelenekleri açısından da önemli bir yer teşkil eder.
Kaynak:
Somut Olmayan Kültürel Miras nedir?
Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO, 2003 yılında, temel amacı yaşayan kültürel mirası korumak olan Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’ni kabul etmiştir. Somut olmayan kültürel miras; toplulukların, grupların, kimi durumlarda bireylerin kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamaları, temsilleri, anlatımları, bilgileri ve becerileri ile bunlara ilişkin araç gereç ve kültürel mekânların da içinde bulunduğu unsurlar şeklinde tanımlanabilir. Somut olmayan kültürel miras, bir anlamda insanlığın kuşaktan kuşağa aktardığı, aktararak yaşattığı, ortak belleğidir. Ülkemiz, 2006 yılında UNESCO-Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesine resmen taraf olmuştur.
Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında, 2008 yılında SOKÜM Antalya İl Tespit Kurulu oluşturulmuştur. Bu kurulun gerçekleştirmiş olduğu çalışmalar sonucu Türkiye’nin somut olmayan kültürel miras değerlerinin kayıt altına alındığı “Somut Olmayan Kültürel Miras Türkiye Ulusal Envanteri”ne, Antalya’dan toplam -40- unsurun kaydı gerçekleştirilmiştir.
Benzer Yazılar
-
Likya Yolu Yürüyüşü
3 yorum | Tem 8, 2013
-
24. Uluslararası Antalya Piyano Festivali başlıyor
Yorum yapılmamış | Ara 2, 2024
-
Kasımda Aşk Antalya’da da Başkadır
1 Yorum | Eki 31, 2014
-
Corendon Airlines, yeni sezonda da Antalyaspor’un ve Corendon Alanyaspor’un yanında
Yorum yapılmamış | Ağu 27, 2024