Karaalioğlu Parkında Başlanan Kent Müzesini Kimse Engelleyemez!
|Kentleri kent yapan en önemli unsurların başında o kente ait kültürel ve doğal değerler gelmektedir. Kültürün temel taşı insandır. Kentin de temelinde insan olmalıdır. 20.yüzyılda yaşadığı göçle Antalya geleneksel yapısından çok farklı bir yapıya dönüşmüş kent kavramının ötesinde insanların yığıldığı bir yerleşim haline gelmiştir. Antalya’nın tekrar kent olabilmesinin tek bir çözümü vardır. “Geçmiş kültürel birikimi ve kısa sürede ülkenin hatta dünyanın her yerinden gelen insanların barış içinde birlikte yaşadığı ve oluşturmaya çalıştığı yeni kültürlerin toplumla buluşturulmasıdır.” Bunun en önemli araçlarından biri de kent müzeleri ve kültür yaşam alanlarıdır. Kent Müzesi Ülkemizde ve dünyada bunun birçok örneğiyle karşılaşmak mümkündür.
Bu düşünce ile bundan 23 yıl önce Antalyalılar, Kent Konseyi önceliğinde, Antalya Kent Bellek Merkezi ve Kent Müzesi kurma çabalarına başlamışlardır. Bu çabaya 2001 yılından 2019 yılına kadar tüm Büyükşehir Belediye Başkanları siyasi kaygıların ötesinde sahip çıkmışlar ve önder olmuşlardır. 2001 yılında Sn. Bekir KUMBUL’un Kent Bellek Merkezi oluşturmasıyla bu süreç başlamıştır. Sn. Menderes TÜREL’in görevde olduğu iki dönemde Karaalioğlu Parkı’nı Kent Müzesi olarak baştan planlamış ve inşaatlarının önemli kısmını tamamlamıştır. Müzenin en önemli fiziki yapısı ise Sn. Mustafa AKAYDIN zamanında yapılmış ve Bülent Ecevit Kültür Merkezi olarak hizmete açılmış ve Bellek merkezi yayınlarıyla önemli yol katedilmiştir. 2019 Yerel Seçimlerinden hemen sonra yeni Belediye Başkanı Sn. Muhittin BÖCEK’in Danışmanı Kent Konseyinde Müzeden vazgeçildiğini açıklamıştır. Bu açıklamayla Kent Müzesini yok etme süreci başlamış, bu işin öncüleri geçmiş başkanlar, Kent Konseyi, Meslek Odaları ve STK’lar yok sayılmış, düzmece dilekçelerle Müzenin ana binası olan Eski Kapalı Spor Salonu yok edilmeye çalışılmıştır. Beş yıldır devam eden bu süreçte sit alan olan Karaalioğlu Parkı içinde yasal olmayan kaçak uygulamalarla Müzenin geleceği de engellenmeye çalışılmıştır. Son olarak şimdiki yönetimin ilk üç yılında tahta perdelerle kapatılarak boş bırakılan; farelere mesken, fuhuşa mekan haline getirilen Bülent Ecevit Kültür Merkezi özel bir firmaya kiralanarak müzenin ölümüne karar verilmiştir. Bugün Eski Kapalı Spor Salonunun iskeleti de bu ölünün sembolü olarak kentliye sunulmaktadır.
Yerel seçim süreciyle birlikte adaylığı açıklanan Sn. Hakan Tütüncü’nün ne yazık ki kentle ilgili ilk açıklamalarından birisi de Müzenin yapılmayacağı ve alanın eski haline getirileceği olmuştur. Anlaşılan seçildiği taktirde o da Büyükşehir Belediyesiyle ilgili kararları kentliyle tartışmadan tek başına yada birkaç danışmanıyla alacaktır. Ancak Kent Müzesi bir belediye başkanının özel tasarrufu değil adından anlaşılacağı gibi “Kentin ve kentlinindir”. Karaalioğlu Parkı’ da Cumhuriyet Antalya’sının en önemli alanlarındandır ve Antalya’nındır. Bunun kararı 23 yıl önce Antalyalılar tarafından verilmiştir ve Antalya Kent Konseyinin de kırmızı çizgisidir. Geçen beş yıl bizim için sadece ertelenmiş süreçtir.
Sonuç olarak: Konsey olarak, Büyükşehir Belediye’sine yeni dönem için başkan adayı olanlarla Kent Müzesinin seçildikleri kendi dönemleri içinde Antalya’ya kazandıracaklarına dair “namus sözü” vermedikleri sürece onlarla bu konuda hiçbir diyaloğa girmeyeceğiz ve yaşanan geçmiş dönemi belgeleriyle ve altındaki imzalarıyla birlikte kamuoyuyla paylaşacağız, çeşitli eylemlerle de gündemde tutacağız.
Unutulmamalıdır ki, Antalya Büyükşehir Belediyesi bir ilçe ya da kasaba belediyesi değildir. Bugün Antalya 14 milyar turizm geliri, 15 milyonun üzerinde turisti ile Türkiye’nin dünyaya açılan “aydınlık penceresidir”. Bu kentin sahibi 2 700 000 insanda bunun farkındadır. Yönetime talip olanların da bu bilince sahip olması gerekmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
ANTALYA KENT KONSEYİ YÜRÜTME KURULU