“Kaş” Yapalım Derken…!

Geçtiğimiz günlerde Kaş Sualtı Derneği bir açıklama yaparak Kuşadasından Antalya’ya kadar “Basınç Odası” bulunmadığını kamuoyu ile paylaştı.
Haber kısa ama etkisi büyük.
Kaş genel olarak;
-Uluburun batığının 1982 yılında keşfedilmesi ile Kaş´ta dalış turizmi her geçen gün gelişmeye başladı.
-Dünya’nın sayılı dalış merkezlerinden biri olma yolunda hızla ilerliyor.
-Kaş’ı yılda yaklaşık 500 bin turist ziyaret ediyor.
-En önemli turistik etkinlik “dalış turizmi”.
-22 dalış okulu bulunuyor.
-40’ın üzerinde dalış noktası bulunuyor.
-Yaz aylarında günlük ortalama 600- 1000 arası dalış gerçekleşiyor.
-Yılda  ortalama 55- 60 bin arası dalış yapılıyor.
-Dalış için gelen turistlerin büyük çoğunluğunu  Almanlar ve İngilizler oluşturuyor.
-Türkiye’nin ilk sualtı milli parkı Kaş’ta oluşturulacaktır.
-En çok dikkat çeken dalış noktaları; 3 bin 300 yıl önce batan Uluburun Gemisi’nin batığı ve Kaş açıklarında 70 metre derinlikte bulunan, İkinci Dünya Savaşı sırasında batan İtalyan uçağının kalıntısı.

Buna rağmen;
Kaş’ta basınç odası yok. Dernek yöneticileri kamuoyu ile paylaştıkları bu önemli eksikliği şöyle dile getirmişler:
“Geçtiğimiz günlerde vurgun yiyen İngiliz dalışçı ambulans helikopterle Antalya’ya kaldırıldı. Oysaki 5 dakika uzaklıktaki Devlet Hastanesi’nde basınç odası olsaydı Antalya’ya götürülmek zorunda kalmayacaktı. Türkiye’ de her etkinliğe kadro ve uzman varda yılda yaklaşık 500 bin turistin ziyaret ettiği Kaş’ta basınç odasıyla bir uzman kadrosu mu veremiyorlar. Kuşadası’ndan Antalya’ya kadar olan bölgede ise basınç odası yok. Kaş’a basınç odası yapılması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Dalış, dalgıçların kâbusu haline gelmesin, deniz tutkunları basit bir ihmalin kurbanı olmasınlar. Kaş’ta artık felaketler yaşanmadan tedbir alınmalı. Kaş’a turist getiren acenteler basınç odanız ve uzman hekimleriniz var mı diye sorduklarında zor durumda kalıyoruz. Tek bir uzman hekim kadrosu için belki de onlarca turist dalış yapmak için daha emniyetli bölgeleri seçiyor, ciddi bir ekonomik kayba uğruyoruz. Çok az sayıdaki basınç odası hekimi ise denizi bile olmayan doğu ve güneydoğu illerinde mecburi hizmete gönderiliyorlar. Özellikle yaz aylarında yaşanabilecek herhangi bir acı olay Türk turizmi açısından felaket olur. Çünkü vurgun yiyen birini 5 dakikada basınç odası olsaydı tedavi etmek için en az dört saat mesafedeki Antalya’ya göndermek zorunda kalmazdık. ”

Kaş’ta dalış bu kadar yoğun yapılırken, hala bir basınç odamısının olmaması çok acı.

2 Yorum

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir