Kesme Boğazımızı!

Hidro Elektrik Santrali (HES) yapılacak son yer; Antalya’nın doğa hazinesi Kemer’deki Kesmeboğazı.

Onlarca endemik bitki türünün bulunduğu, yemyeşil vadinin ortasına kurulacak HES, bölgede telafisi mümkün olmayan tahribat yapacak.

Tehlikenin boyutları ulusal ve yerel basında yer aldı. Sosyal medyada tepkiler yükseldi. Mehmet Altan, Buket Uzuner gibi yazarlar attıkları twet’lerle kamuoyunun dikkatini çekmeye çalıştı.

#KemerdeHESehayır

#KesmebogazindaHESehayır

#KesmedeHESeHAYIR

hastaglari açıldı.

Antalya’da ATAV Başkanı turizmci Nizamettin Şen her zaman olduğu gibi bu konunun da sosyal medyada bayraktarlığını yapıyor. Kemerli genç turizmci Yeliz Gül Ege ve Prof.Dr. Nevzat Çevik, cesur twetleriyle sıcak tutmaya çalışıyor.

Ancak bunlar yeterli değil.

Antalya’da Gezi Parkı için daha bir kaç hafta önce ortalığı ayağa kaldıranlar, yanı başlarındaki bu olaya sessiz kalıyorlar, anlamak mümkün değil.

Finike başta olmak üzere Antalya’yı Antalya yapan dağlarımız delik deşik ediliyor.

Belek ormanları kesilip golf sahası yapıldı.

Turizm diye diye sahillerimiz betonlarla dolduruldu.

Falezlerin üzerine meltemimizi kesen gettolar kuruldu.

Kırkgöz su kaynaklarının üzerinde doğal gaz santrali var.

Nilüfer bahçelerinin yanı başında kireç fabrikası, Çakırlar’da portakal bahçelerinin arasında beton santralleri zehir saçıyor.

Kesme Boğazı HES Katliamı ile ilgili derlediğimiz kamuoyu notlarını paylaşalım istedik;

Antalya İli Kemer İlçesi Ağva Çayı üzerinde Ege Yenilenebilir Enerji firması tarafından yapılması planlanan 1102 metre iletim yapılarından oluşan Kesme Regülatörü ve HES projesi ile ilgili olarak dosya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na 30 Mayıs’ta sunuldu.

Kesme Boğazı Kemer İlçesi’ne bağlı Aslanbucak Mahallesi sınırlarında, ilçe merkezinden 5 kilometrelik bir yolculuğun sonunda ulaşılıyor.

Bölgeye planlanan HES’le ilgili başvuruyu kabul eden bakanlık, teknik olarak proje çalışmalarını başlattı. Kamu kurum ve kuruluşlarının katılımı ile oluşturulacak komisyonun hazırlayacağı Çevre Etkileşim Değerlendirme (ÇED) raporunu onaylamasının ardından HES yapımına başlanabilecek.

Bugüne kadar 35 bin ÇED başvurusunun görüşüldüğünü ve bunlardan sadece 75’i uygun görülmemiş. Reddedilen dosyaların çoğunluğu da mahkeme kararları nedeniyleymiş.

Bölgede Kemer orkidesi ve safranı gibi nadir bulunan 32’si endemik, 111 bitki türünün barındığı biliniyor. “Dünya üzerinde sadece Antalya ilinde yayılış gösteren safran türlerinden biri olan Olimpos safranı türüne ait ilk örnekler, Kemer Kuzdere Vadisi bölgesinden toplanmıştır. Antalya iline endemik türlerden biri olan Kemer orkidesi, 1998 yılında Helmut Heimeier ve Tobias Perschke tarafından Kesme Boğazı’ndan (Kemer/Antalya) bilim dünyasına tanıtılmıştır. Yumrulu karasal orkideler halen kültür ortamlarında yetiştirilerek üretimleri başarılamadığından dolayı, doğal orkide neslimiz ülke çapında maalesef tehlike altındadır. Kemer orkidesinin (Ophrys climacis) ana yayılış bölgesi Kesme Boğazı (Kemer) bölgesidir.

Türkiye’nin dört bir yanında halen 2.000’nin üzerinde HES projesi eş zamanlı olarak faaliyet gösteriyor.

Anadolu’nun İsyanı

Anadolu’nun İsyanı from Anadoluyu Vermeyecegiz on Vimeo.

Kim Ne Dedi:

Kemer Turizmci ve İş Adamları Derneği (KEMİAD) Başkanı Ali Nail Kılıç:

“Havza, Kemer ve beldelerinin tamamına içme ve kullanma suyu sağlamaktadır. Böylesine hayati bir noktada bu tür faaliyetlere izin vermek, hiç kimsenin cesaret edemeyeceği kadar vahimdir. HES yapılması düşünülen kanyon turistik bakımdan da eşi benzeri olmayan özelliklere sahiptir. Ayrıca HES’in kanyonda meydana getireceği eko sistem ve biyolojik yaşamla ilgili yaratacağı zararların ifadesi bile mümkün değildir. Çevresel Etki Değerlendirmesi böylesine olumsuz ve sakıncalarla dolu bir projenin bırakın gerçekleşmesini tartışılması bile büyük bir talihsizliktir.”

İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan Kantarcı:

“Akdeniz’e inen bütün sular üzerinde hiçbir şekilde HES yapılmaması gerekiyorç. Bu sular yukarıdan kar sularını getirerek aşağıda tarım alanlarını besliyor. O tarım alanlarında bizim çiftçimiz muazzam bir üretimle Türkiye’yi besliyor. Bu su alınıp 3-5 kişinin menfaatine verilemez, kamu malıdır”

Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi’nden Prof. Dr. Tuncay Neyişçi:

“Zaten büyük ölçüde de buna uygun rapor alınamayacak ve böyle bir şey olmadan yapmaya kalkarlarsa bilim adamı olarak benim şiddetle karşı çıkacağım bir şey. Böyle bir kararda bugüne kadar hiç alınmadı ve ben kafadan karşıyım bu projeye. Oranın bir turizm değeri de var. Enerjiyi başka yerlerden sağlama imkanı var ama o Beydağları’nı başka bir yerde bulma şansımız yok. Bu işin pişmanlığı da yoktur. Oraya suyu biriktirdiğinizde bitmiştir ve geri getirme imkanınız yoktur. Eski haline getirmek mümkün değildir.”

Doğa Derneği Antalya Temsilcisi Çağlar İnce:

“Burada bir HES yapılması dünyada sadece burada yaşayan canlıların yeryüzünden silinmesine sebep olacak bir projedir. Bir canlının yeryüzünden silinmesi, bu bir kıyamet değil midir? Bunun adı küçük kıyamettir. Bu projeyle Kesmeboğazı’nda 32 endemik tür de tehlikeye girdi. Şuanda ülkenin her yerinde yüzlerce HES yapılıyor. Bunlar yapılırken yamaçlardaki ağaçları, bitkileri yok ederek girdiler. Suyu hapsetmeleriyle tüm ekosistemi çökertmiş oluyorlar. Antalya ve deniz bölgesinde kayaç yapısı olduğundan yapılan çalışmanın çok fizibl olduğunu düşünmüyoruz.”

Prof.Dr. Nevzat Çevik’in objektifinden Kesmeboğazı..

3 Yorum

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir