Meğer Antalya’nın Çatılarına Sadece Biz Takmamışız!

Mayıs ayında “Taktık Antalya’nın Çatılarına…” başlıklı bir yazı yayınlamıştık. Antalya çatılarındaki görsel kirliliğin kaldırılması için önerilerde bulunmuş, ATSO ve Antalya Valiliği’nin girişimlerinden bahsetmiştik. (Arşivimizde mevcut, merak eden okuyabilir)

Antalya’nın çok meşgul belediyeleri bu konuyu ihmal ede dursun, küçük de olsa olumlu gelişmeler yaşanıyor. En azından artık gün ısıların kirlilik yarattığı konusunda herkes hemfikir. Sadece bir yol göstericiye ihtiyaç var.

Antalya’nın kentsel konularda en duyarlı kalemlerinden Gazeteci Haşmet Öyken ağabeyimiz 2 Ağustos 2011 tarihli Ekspres Gazetesi’nde konuyla ilgili, bazı kişilerin hiç hoşuna gitmeyecek şahane bir yazı yazmış.

Antalya’da bir çok gazeteci artık yaşadığı kentin sorunlarını o kadar kanıksamış ki, sıradan bulduğu, ya da hakikaten yoğun iş temposundan olsa gerek gözünün önündeki çirkinlikleri maalesef görmüyor, yazmaya değer bulmuyor.

Haşmet Öyken’in hoşgörüsüne sığınarak yazısını yayınlıyoruz;

Ciddiyetsizlik

Antalya’nın güneşini kullanmak üzerine bir çok proje üretildi.

Belki de bunun en ciddi çalışmasını Büyükşehir Belediyesi ‘Güneş ev’ projesi ile yaptı.

Yılın on iki ayı güneş alan bir kentte güneşten faydalanmak için başka bir sebep aramaya gerek var mı?

İşte bu yüzden şanslı olan Antalyalılar, evlerinde, işyerlerinde güneşin ısıttığı sudan faydalanmak için kurdurdukları sistemleri evlerinin tepelerine takmışlar.

Gündüz gözüyle havadan Antalya’yı görme şansınız olursa bir kez de denizine, dağına bakmak yerine bu demir yığınlarına bakın.

Eğer uçağa binme şansınız yoksa, şehir içerisinde herhangi bir yüksek binaya çıkın.

Ve bu rezaleti bir kez daha görün.

Önüne gelen güneş enerjisi sistemi kurmuş.

Hiçbir görsel güzellik ve şehir estetiği düşünülmeden kurulan bu sistemlerin nasıl çalıştığı bile bilinmiyor!…

Güneş enerjisi olduğu halde elektrik idaresine avuç dolusu para veren tanıdıklarım var.

İş rayından çıkmış.

Güneş enerjisi sistemleri kuranları kim denetliyor, kim projelerini gözden geçiriyor ve estetiğine bakıyor bilmiyorum. Eğer bir bakan çeken varsa bunlarda görevlerini yapmıyorlar.

Bir açık arabanın üstüne iki kolektör bir kazan koyup sokak sokak gezdirenlerin ve sistem kuranların ehliyetlerinin olup olmadığı bile belli değil.

Şimdi bir yer söyleyeceğim, bir uzman gidip buradaki güneş enerjisi çöplüğünü ve rezaleti görsün…

Mevlana’dan Real’e doğru yola çıkın. Eski Sanayi ‘ye doğru gideceğiniz kavşaktan sola dönüp, yönünüzü Şarampole doğru verin, ilk ışıkta durup solunuza bakın. TRT’nin devamındaki Tonguç caddesi buraya kadar gelir.

Yenil inşa edilmiş üç hayalet bina göreceksiniz. Üstüne dikdikleri onlarca güneş enerjisi sistemi ile mimaride gelinmiş son rezalete bir bakın, bu Antalya’nın geleceğini siz düşünün.

Kente makyaj yapmaktan milletin canı çıkarken, daha yeni tamamlanmış bu binayı yapan mimarı ve müteahhitleri tanımak isterdim…

1 Yorum

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir