Menfaat Yolunda Koşanlar Geleceğimi Çaldı…

Sibel Özdoğan’ın kaleminden…

Manavgat-Antalya yolu yalnız sürdüğümde beni sıklıkla hüzünlendirir… Bu minvalde bir kamyon yazısı ile dönüş yoluma noktayı koydum.

Ne zaman Antalya Manavgat arasında araba sürsem, beyaz örtülerin yüzölçümlerinin biraz daha arttığını görmek beni dehşete düşürüyor! Her seferinde, adeta doğal yeşil göllerin kuruyup birer beyaz tuz çöllerine döndüğüne şahitlik ediyorum.

“İç piyasanın ihtiyacını henüz karşılamıyor” argümanı ile göz yumulan, hatta YATIRIM ARACI olarak iştah kabartan örtü altı tropikal meyve yetiştiriciliğinin sonuçlarını görmek içimi sızlatıyor.

Gri çimento ve beyaz plastik yaşam alanlarımızı giderek daraltıyor.

Her gün yeni cinler şişeden çıkıyor ve yeni seralar yeni betonlar ekleniyor yoluma…

Sağlı sollu beton güruhu; Evren-Seki kavşağı sapağından bahçeye giden tarım yolunun bayırına kadar peşimi bırakmıyor. Arada derede kurtulmuş geçmişten kalan yeşil tarlacıklar ise kaderine terk edilip bir başka beyaz yakalının yatırımına dönüşmeyi bekliyor.

Bu tarlalar; yeşili hangi renk ile kombine ettiğini hayal edebileceğim bir serap gibi kayboluveriyorlar.

Çok değil 15 gün sonra onları da göremeyeceğim.

Bayır aşağı sürüyorum arabayı bahçe yoluna, tabii ki sera çöllerinin yüzölçümü yine genişlemiş.

Kendimi bildim bileli aynı yeri yurt tutmuş yörük çadırına uğradım yine. Yörük Hasan koyun otlatacak bir yer bulamaz olduğundan dert yandı. Dinledim. Bir iki yıla veda zamanının gelişine birer acı çay yudumluyoruz beraberce.

Mesela; nerden mi biliyorum smootie içmek için bolca ejder varken içine koyacak süt bulamayacağımızı? Eee! Yeniköy’e uğrayıp süt aldığım besici Ayşe ineklerini satacak ya ondan haber aldım.  “Sibel aba emeğim masrafımı karşılamıyor. Bahçeyi seraya kiraya vereceğiz. Çocukların biri otelde çalışır biri öğretmen çıkacak.”

Her zamanki rotam üzerinden, Gültepe’nin beton çöllerine ulaşmadan patikamda muz çöllerine ejder çölleri eklendi üç ay önce. Bir zamanlar susam tarlasıydı buralar..

Beyaz yakalı bir manifaturacı vergi fazlasını yatırmış ejder meyvesi serasına.

Sadece Ejder özelinde baktığımızda güçlü antioksidan içeriği nedeniyle öv öv, ye ye bitiremezsiniz. Tıpkı zeytinde, enginarda, kırmızı pancarda fındıkta olduğu kadar var oysa.

Onun faydası manifaturacı, ayakkabıcı ve otel zengininin vergisini ödemeden üzerine alacağı hibe kredi kadar var. Tüm bunlarla haşır neşir Antalya’ya girerken ışıkta kamyon yazısı bana beynimi okumuş küstah küstah göz kırptı:

“Menfaat yolunda koşanlar geleceğimi çaldılar!”

Doğayı doğaya bırakmasak kamyonun arkasında yazan yazı gibi bitireceğiz bu yolculuğu.

Not: O kamyon yazısını görürseniz bu yazıyı hatırlayın….

 

Sibel Özdoğan Kimdir:

“Fizik Tedavi uzmanı, seramik sanatçısı, Antalyalı. Halen hem hasta tedavi edip hem de seramik tasarımları yaparken, bir yandan da doğup büyüdüğü ekip biçtiği köyündeki yaşam ile bağını sürdürüyor.

 

 

2 Yorum

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir