Nasıl Daha İyi …

Olur ya bazen hüzünlü bir gecenin ardından, perde aralığından sızan güneşin ışığıyla yıkanır ruh. Umut her zaman vardır diye fısıldar erken uyanan bir kuş. Kuşlar… Masmavi semada, özgürce kanat çırpışlarına imrendiklerimiz. Baharın gelişiyle bugünlerde daha sık sesini duyduğumuz kuşların neşesine eşlik eden, rengarenk çiçekler ve ne olursa olsun ” Her şey daha güzel olacak” inanalım diye, tam zamanında yenilenen mevsim…

Hoşgelsin günlerimize…

Dinginliğe, huzura ve barışa ihtiyacımız var. Biraz daha farkında olmaya ve sevginin her şeyi iyileştirebileceğine inanmalıyız. Hala umut var, iyi insanların güzelliği hakettiği bir dünyada nefes alabildiğini görmeye.

Kalıplaşmış ve bireysel çıkara odaklı düşünce yapısından bir kurtulabilse kirli zihinler, bahar ayları da gelişiyle ziyan olmayacak. Her mevsim tadını bulacak memleketimde o zaman.

Şu günlerde, satırlarını yeniden anımsatan bir roman var aklımda. Bilirsiniz, evrensel doğruları savunan fikirler ölümsüzdür. George Orwell’ın “Hayvan Çiftliği” romanı da böyledir. Güzel memleketimin, her duruma sorgusuz sualsiz alışan insan hallerini çok iyi anlatır. Yine de bir yolu olmalıdır daha iyi yaşamanın.

Nasıl daha iyi hissedilir?

Nasıl daha iyi insan olunur?

Nasıl daha iyi öğrenir sevmeyi insan?

Soruların cevapları iyi niyet barındırmalı, koşulsuz ve vicdanlı olmalı ki; o zaman, kanat çırpışlarına imrendiğimiz kuşlar da hayranlıkla izlesin bizi. İnandığımız ilahi güç de izliyor insanlığı ve vicdansızlığı görüyor.

Vicdan, benim tüm sorulara cevabım, sevgiden sonra.

Not: Kalemim, bu yazıda her “kuş cıvıltısına” dokunduğunda, sizin aklınıza gelen benim de gündemimin baş köşesinde. Tweet, tweet, tweet…

Arzu Taşkın

http://arzutaskin.blogspot.com.tr