Okumayan şampiyon olamaz!
|Çoğu takipçimiz hatırlar, Antalya’da yetişmesi ile övündüğümüz milli atletimiz Aslı Çakır Alptekin 2012 Londra Olimpiyatları’nda 1500 metrede şampiyon olduğunda çılgınlar gibi sevinmiş, havalara uçmuştuk. Nasıl da gururlanmıştık, çoğumuz gözyaşlarına boğulmuştu. Aslı’nın doping yaptığı ortaya çıktı, madalyası geri alındı. Zaten bir süredir güzel habere hasretiz, Aslı yüzümüzü kızarttı, hayal kırıklığına uğradık.
Bir kez daha Atatürk’ün “Sporcunun zeki, çevik, ahlaklısını severim” sözünü hatırladık.
Eğitim şart!
İşte belki de bu sebeple Kepez Belediyespor’un haberini blogumuza taşıyoruz.
Kepez Belediyespor Güreş Kulübü, bizim hiçte alışık olmadığımız, ilginç bir çalışmaya imza atıyor. Güreşçiler, ağırlık çalışmaları öncesinde yarım saat kitap okuyor. Kitap okumak istemeyenler kulübe alınmıyor.
Sezonda 5 sporcusunu milli takımlara kazandıran, 3 sporcusunun da Türkiye ve dünya derecelerine girdiği Kepez Belediyespor Kulübü Güreş Takımı, haftada 3 gün yapılan ağırlık çalışmaları öncesinde yarım saat kitap okuyor.
Yeteneklerine ya da fiziki üstünlüklerine rağmen okulunu yarım bırakmış, kitap okuma alışkanlığı olmayan çocukları takımına almayan güreş antrenörü Şerafettin Uysal, hayattaki şampiyonluğun, minderde olduğu kadar akademik anlamdaki başarıya da bağlı olduğunu her fırsatta vurguluyor. Bir Avrupa ya da dünya şampiyonu çıkartmadan kariyerini noktalamama hedefi koyan Uysal, öğrencilerinin okuldaki durumunu gözeterek ilerliyor.
Güreşçilerin okuduğu kitapların hepsi, antrenörleri Uysal’ın okuduğu kitaplar. Böylece sporcularının kitaplarının ne kadarını okuyup okumadığını denetleyen Uysal, çocuklara Türkiye ve dünya klasiklerini tavsiye ediyor.
Olimpiyatlar, dünya ve Avrupa şampiyonlukları elde edenlere üniversitelere giriş ve üniversitelerde akademik kadroya dahil olma gibi avantajları sporcularına sürekli hatırlatan Uysal, “Şampiyon olmaları bir şey ifade etmiyor. Hayatta devamlılık önemli. Buraya okumayı sevmeyen bir sporcu gelirse, diğerlerini de etkiler düşüncesiyle taviz vermiyoruz. Öğrencilerimin en az bir üniversiteyi bitirmelerini istiyorum” diye konuşuyor.
Böyle spor eğitmeninin elini öpmek lazım.
Şerafettin Uysal’ı gönülden kutluyoruz. En az olimpiyat şampiyonu olmuş kadar sevindik.