Pembe, Mis Kokulu Bir Festival…

Seher Özen Karadeniz / fullantalya

Ülkemizde alternatif turizm rotalarına her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Sayfalarımızda sık sık Antalya için alternatif turizm seçeneklerini konuşurken, baharın gelmesiyle birlikte komşu illerimizdeki alternatif turizm etkinliklerini de sayfalarımıza taşıyalım istedik.

Son yıllarda Lavanta bahçeleri ve buna bağlı olarak Lavanta Turları’yla ön plana çıkan Isparta’nın Kuyucak Köyü’nün ardından bu yıl da belki yıllar öncesinden başlatılmalıydı diyeceğimiz Gül Festivali ile de Ardıçlı Köyü dillerde dolaşır oldu.

Yaklaşık on yıldır Antalya’da yaşıyor olmama rağmen Isparta’ya yolum düşmemişti.  Geçtiğimiz haftalarda Öz Antalya Tur’un günübirlik turuyla Ardıçlı Köyü Gül Festivali’ne katıldım.

Gülün en güzel yetiştiği, havası ve doğası ile cenneti andıran, Burdur Gölü’nün kıyısında yer alan Keçiborlu’nun Ardıçlı Köyü, Isparta Belediyesi tarafından etkinliğin merkezi olarak belirlenmiş.

Otobüsümüzü festival alanında Ardıçlı Köyü Muhtarı Yakup Yolcu karşıladı. Yolcu, karşılama, işini “köyüm için çok iyi bir şey yapıyorum” duygusunun hakim olduğu bir ruh haliyle ve büyük bir samimiyetle yaptı. Ardından festival hakkında kısa bilgi verdikten sonra Gül Fuarı ve Festivali kapsamında gerek Isparta, gerek yurt içi ve yurt dışından gelecek misafirlerin gül bahçelerini gezebilmeleri, gül toplayabilmeleri için ayırdıkları özel bahçeye yönlendirdi. Ben, bize ayrılmış özel alan olduğunu başta bilmediğim için neredeyse hiç gül koparmadım. Bana kalırsa bahçeyi gezmek başlı başına ayrı bir keyifti zaten. Gül toplamasam da olurdu. Festival alanındaki bahçelere kurulan seyir teraslarından da gül bahçelerini üstten izleme fırsatını bulduk. Tam bir doğa harikası güzellik…

Memleketimizin verimli topraklarını bir de tepeden seyretmek, sahip çıkmamız için bir farkındalık oluşturuyor. Düşünen sağolsun.  Mis kokulu güller arasındaki gezimiz bitince, alanda kurulan standları gezdik ve gül suyu ve sabunu aldık. Keçiborlu Halk Eğitim Merkezi’nin halı dokuma tezgahı kurduğu ve kursiyerlerin dokuduğu halıların sergilendiği bölümle, kendi adıma ayrıca ilgilendim.  Bahçe gezisinin ardından, yakındaki gül yağı, gül suyu, sabun üretiminin yapıldığı fabrikaları gezdik.  Gezimiz sırasında bahçelerinden topladıklarını getiren çiftçilerle karşılaşmamız da güzel bir tesadüf oldu. Bir diğer güzel tesadüf ise gezi günümüzün “Çiftçi Gününe” denk gelmesiydi. Bu vesileyle toprağımızı işleyen çiftçilerimizin elleri dert görmesin diyorum.

Gül’e dair çokça detayı bu kısacık zamanda gördükten sonra, gül yapraklarının başımızdan savrulması da dahil, Isparta merkezde yemek molası verdik. Ekipte Ispartalı arkadaşlarımız olunca, biz de ilin en meşhur restoranı Ferah’da yedik öğle yemeğimizi. Kuzu tandırını da pidesini de tavsiye ederim. Bakır kaplarda servis ettikleri soğuk üzüm hoşafı da çok lezzetliydi.

Gitmemiş görmemiş olanlara şiddetle tavsiye ederim.

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir