Picasso’dan ders alan Aksekili Ressam

Antalya bölgesinde “Akseki” denince ilk akla ticaret gelir. Aksekililer ticaretteki başarılarıyla ünlenmiştir. Türkiye’nin bir çok kentinde başarılı işadamları arasında Aksekililer’i görürsünüz. Yine Akseki bölgesi insanı siyasette de etkilidir. Osmanlı döneminde özellikle “Kadı”ların yetiştiği bölgedir.

Ama Akseki insanı “sanat” alanında da çok başarılı olduğu görülüyor. Daha önce Muratpaşa Belediyesi’nin resim koleksiyonu sayesinde Aksekili ressam Behçet Gürcan’ı tanımış ve hikayesini bloğumuza taşımıştık.

Geçtiğimiz günlerde Türk resim sanatında önemli bir yeri olan başka bir Aksekili ressam olduğunu öğrendik: Hasan Kavruk.

Çağdaş Türk resim sanatında lirik soyutlamacı anlayışın öncülerinden olan ressam Hasan Kavruk, 25 Şubat 1918’de Akseki’de dünyaya gelmiş.

Wikipedia’da Hasan Kavruk’la ilgili şu bilgiler yer alıyor:

Türk ressamı ve eğitimcisi. Çağdaş Türk resim sanatında lirik soyutlamacı anlayışın öncülerinden olan ressam, Modern Figüratif akımın en ısrarlı icracı ve takipçilerindendir.

1918 yılında şimdi Antalya‘ya o zaman Konya‘ya bağlı Akseki ilçesi sınırları içinde dünyaya gelen Hasan Kavruk, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümünden mezun olduktan sonra birkaç yıl resim öğretmenliği yapmış ve çeşitli resim yarışmalarında bir defa ikincilik ve iki defa da birincilik ödülleri kazanarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1947 yılında Paris‘e resim eğitimine gönderilmiştir. Paris‘te André Lhote Akademisinde iki yıl, sürekli olarak André Lhote ile çalışmış, bu esnada Paris Güzel Sanatlar Akademisi‘nde Fresk atölyesine de devam ederek Profesör Duco De La Haille’in yönetiminde Fresk ihtisası yapmış; bundan başka, soyut sanatın esaslarını öğrenmek için de Jean Lombard atölyesine devam etmiştir.

Paris‘teki eğitimi sırasında Fernand Leger, Pablo Picasso, ünlü heykeltraş Zatkine, Léon Gischia, Maurice Estéve, George Dayez, Marcel Burton, Belle Enfant ve Bernard Buffet ile tanışmış, görüşmüş ve birçokları ile sürekli temas temin ederek fikirlerinden ve çalışmalarından yararlanmıştır. Bu temaslar sırasında; Paris‘te çeşitli sanat galerilerinde eserlerini teşhir imkânını bulmuş ve 1948-1949 yıllarında yapıtları, Paris‘te Uluslararası, Dünyaca ünlü Salon D’Atomneda sergilenmiştir.

1949 yılı sonunda yurda dönüşünü takiben Çapa Eğitim Enstitüsü Resim Atölyesi Şefi oldu. 1950 yılı başlarında İbrahim Çallı ve Mahmut Cuda ile birlikte Türkiye Ressamlar Cemiyeti‘ni kurdu.

Dört yıl süreyle Eğitim Enstitüsü’nde Resim öğretmenliği yaptı ve bu arada birçok resim öğretmeni yetiştirdi. 1953 yılından başlayarak 1965 yılına kadar Milli Eğitim Bakanlığı Genel Müfettişliği görevini yürüttü.

İlki Ankara‘da ve biri Toulouse biri Paris‘te olmak üzere ve bir kısmı retrospektif pek çok sergi açmıştır.

1955 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nce, yeni Meclis Binasına konmak üzere Bursa‘ya ait tablolar yapmak üzere görevlendirilmiş ve Meclis Jürisince yapıtları kabul edilmiştir.

1963 yılında İzmir’de açılan Birinci Sanat Festivali’nde Resim dalında birincilik ödülü kazanmış ve bundan üç yıl sonra 1966 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Sanat Ödülü’nü kazanarak “Yılın Ressamı” seçilmiştir. Bu arada Tahran‘daki RCD Sekreterlik Binası’nın tefrişi için yapıtı gönderilen beş Türk sanatçısından birisidir. 1968 yılının Eylül ayında da Türkiye Ressamlar Cemiyeti‘nin düzenlediği Altın Baykuş Madalyası birincilik ödülünü kazanmıştır.

1947 yılından bu yana resimlerini Klasik Batı Müziği eşliğinde çalışan Hasan Kavruk, ilham kaynağı olarak Anadolu’nun bu somut manzaralarından Klasik Batı Müziği’nin soyut ve sembolik dünyasına da geçerek birçok yapıtlar ortaya koymuştur. Bu konuda yaptığı en önemli kompozisyonları, İzmir ve Ankara‘daki Devlet Konservatuarlarındadır. Buralarda sunulan yapıtların ana ilham kaynağı da yine Klasik Batı Müziği’nin en ünlü kişiliklerinden bazılarının sesleridir.

Yurtdışında; Afganistan, Amerika Birleşik Devletleri, Avusturya ( Viyana, Linz ), Belçika, Bulgaristan, Cezayir, Çekoslovakya ( Prag ), Fas, Fransa, Hollanda ( Amsterdam ), Irak, İran, İsviçre ( Linz,Lugano ), İtalya ( Roma ), Kıbrıs, Makedonya ( Üsküp ), Pakistan ( Karaçi ), Romanya, Rusya ( Moskova ), Tunus gibi yirmibeşten fazla sanat merkezinde eserleri sergilenmiştir. Ayrıca Brezilya‘nın Sao Paulo kentinde 1967 yılında düzenlenen Bienale yapıtları seçilerek Türk resmini temsil eden sanatçılarımızdan birisi olmuştur.

Ayrıca bugüne kadar dünyanın yirmiyedi ülkesinde karma sergilere katılmış, Türkiye‘de ise 1940 yılından 1983 yılına kadar her yıl Devlet Resim ve Heykel sergilerine ve birçok grup sergilerine katılmıştır.

Kurucularından olduğu ve 1965 yılından beri öğretim üyesi olarak çalıştığı Istanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu (şimdiki adıyla Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi)’ndeki görevinden 1982 yılında emekli oldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘ün doğumunun yüzüncü yılı anısına birçok büyük tablo yapmıştır.

1967 yılında İngilizce öğretmeni ve çevirmen Nazan Seber ile evlenmiştir. Bu evlilikten Çağdaş adında bir oğulları vardır.

Sanatçı, 29 Ocak 2007 sabahı hayata gözlerini yumdu. 31 Ocak’da Karacaahmet Şehitlik Camii’nde kılınan cenaze namazı ardından, Karacaahmet Mezarlığı’na toprağa veridi.”

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir