Popülist yaklaşımlarla halka sunulan Belediyecilik hizmetleri, asli görev ve sorumlulukların önüne geçti!
|Antalya kabus gibi bir gece yaşadı. 24 saat bile sürmeyen şiddetli yağmur yaşamı felç etti. Maalesef aracında mahsur kaldığı belirtilen bir vatandaşımız yaşamını yitirirken, sokaklar nehir oldu, birçok semtte evlerin zemin katlarını, dükkanları ve dev AVM’leri su bastı, binlerce insan mağdur oldu. Neyse ki Okullar zamanında tatil edildi, veliler derin bir oh çekti.
HER BİR KAÇ YILDA BİR AYNI SENARYO
İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, sel ve su taşkınları üzerine sert bir açıklama yaparak, “Her birkaç yılda bir aynı senaryoyla karşılaşmaktayız. Popülist yaklaşımlarla halka sunulan Belediyecilik hizmetleri, Belediyelerin asli görev ve sorumluluklarının önüne geçmiştir” ifadesini kullandı.
Açıklamada; halkta karşılık bulamayacağı endişesiyle şehrin altyapı sistemlerinin ihmal edildiği vurgulandı.
İMO’nun “Yaşanan afet sonrasında yağışların fazlalığı bahane edilerek yine doğa suçlu ilan edilmemedir.” değerlendirmesi oldukça manidar.
İMO açıklamasında; kentin sel ve taşkın afetine hazırlanması, maddi zarar ve can kayıplarının önüne geçilmesi için
“Afet riski değerlendirmelerinde kritik altyapı faktörlerinin stratejik planlarının sağlanması
Riskli alanların belirlenerek konut durumlarına göre eylemlerin belirlenmesi
Yapı kotlarının, risk değerlendirmeleri çerçevesinde belirlenerek hidro-meteorolojik afetlere karşı güvenli olacak şekilde planlaması
Yağmur suyunu toplama, saklama, düzenleme ve taşkın önlemeyi sağlayacak çeşitli altyapı metotlarının geliştirilmesi.” önerilerinde de bulunuyor.
Umarız yeni seçilecek belediye başkanları bu uyarıları dikkate alır.
ŞEHRİN ATAR VE TOPLAR DAMARLARI OLAN ALTYAPISI BİR GÜNDE TIKANIYOR
İMO Antalya Şubesi tarafından Antalya`da yaşanan su taşkını ile ilgili yapılan Basın Açıklaması şöyle:
13.02.2024 tarihi itibariyle yaşamış olduğumuz yağışlar bir kez daha kentimizde büyük ölçekli zararlara yol açmıştır ve maalesef can kaybına neden olmuştur. Can kayıplarının artmaması en büyük temennimizdir. İklim değişikliğinin getirmiş olduğu etkiler, nüfus artışıyla birlikte kentleşmenin hızlanması, plansız ve yanlış arazi kullanımı, çarpık yapılaşma, tarım alanları ile orman ve yeşil alanların yok edilmesi, hızlı şehirleşme, havza ve dere yatakları ile taşkın alanlarında yapılaşma, ıslah edilmemiş dere yatakları, yok edilmiş veya üzeri kapatılmış su arkları ve yetersiz altyapı nedeniyle olağanın üzerindeki her yağış bir afete dönüşmektedir. Şehrin atar ve toplar damarları olan altyapısı bir günde tıkanmakta, hayat felç olmakta ve yaşamak zorlaşmaktadır.
Antalya`nın yağış kaynaklı sel ve taşkın afeti geçmişine bakıldığında, en son yaşadığımız 11-12 Aralık 2022 Kumluca Afeti olmak üzere her birkaç yılda bir aynı senaryoyla karşılaşmaktayız.
YİNE DOĞA SUÇLU İLAN EDİLMEMELİDİR
Popülist yaklaşımlarla halka sunulan Belediyecilik hizmetleri, Belediyelerin asli görev ve sorumluluklarının önüne geçmiştir. Halkta karşılık bulamayacağı endişesiyle şehrin altyapı sistemleri ihmal edilmiş ve geçmişte olduğu gibi bugün de yeni bir hidro-meteorolojik afet olarak karşımıza çıkmıştır. Dünya Kenti Antalya söylemi tüm kurum ve kuruluşların gerçek hizmetleriyle taçlandırılmalı, yaşanan afet sonrasında yağışların fazlalığı bahane edilerek yine doğa suçlu ilan edilmemelidir.
Bugün yaşanan afetle birlikte bir kez daha görülmüştür ki;
Kentimizin sel ve taşkın afetine hazırlanması, maddi zarar ve can kayıplarının önüne geçilmesi için aşağıda sunduğumuz öneriler dikkate alınmalı ve hayata geçirilmelidir.
- Afet riski değerlendirmelerinde kritik altyapı faktörlerinin stratejik planlarının sağlanması
- Riskli alanların belirlenerek konut durumlarına göre eylemlerin belirlenmesi
- Yapı kotlarının, risk değerlendirmeleri çerçevesinde belirlenerek hidro-meteorolojik afetlere karşı güvenli olacak şekilde planlaması
- Yağmur suyunu toplama, saklama, düzenleme ve taşkın önlemeyi sağlayacak çeşitli altyapı metotlarının geliştirilmesi
- Hidro-meteorolojik afet riski olan bölgelerde imar planlarında afet riski değerlendirmesinin yapılması, inşai altyapı sistemlerinin yanı sıra doğal drenaja olanak sağlayacak üst yapı sistemlerinin planlaması
Bu düzenlemeler elbette konunun uzmanları ve paydaşlarıyla çeşitlendirilip zenginleştirilebilir. Kentimizin her anlamda yaşanılabilir bir kent olması tüm paydaşların birlikte çalışması ve diyalog halinde olması ile mümkün olacaktır.
AFET TOPLANMA VE SIĞINMA ALANLARININ KULLANILIRLIĞI VE ERİŞİLEBİLİRLİĞİ SORGULANMALIDIR
Öte taraftan afet sonrasında aktif olarak kullanılması gereken Afet toplanma ve sığınma alanlarının kullanılırlığı ve erişilebilirliği sorgulanmalıdır. Afet toplanma alanlarının afetin kendisinden etkilenmesi ve su altında kalması, hizmet vermesi beklenen vatandaşlarımızın bu hizmete ulaşamaması günümüz koşullarında kabul edilemez bir durumdur.
Tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah`tan rahmet diliyoruz.
İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak her zaman olduğu gibi katkı koymaya hazır olduğumuzu bir kez daha hatırlatmak isteriz.
Kentimizde bir daha böyle acıların yaşanmaması dileğimizle.
İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi