Saint Didier Batığının Kaderi
|Antalya Kaleiçi Yat Limanı’nın yaklaşık 400 metre açığında denizin ortasında büyük bir şamandıra durur. Tophane’den, Mermerli’den ya da Yavuz Özcan Parkı’ndan denize baktığınızda hemen fark edersiniz. Tur tekneleri. Balıkçılar hemen dibinden geçer. Peki şamandıranın neden orada olduğunu merak ettiniz mi hiç?
O şamandıranın altında, denizin dibinde 2. Dünya Savaşı’ndan kalma Fransız mühimmat gemisi Saint Didier var.
“…İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlarla işbirliği yapan Fransız Hükümeti, Suriye’ye girip Lübnan’a doğru ilerleyen İngilizlere karşı, bölgedeki birliklerine asker ve mühimmat desteği göndermek ister. Savaşta tarafsız kalan Türkiye kendi topraklarından mühimmatın ve askerlerin geçişine izin vermez. Alman işgalindeki Selanik Limanı’na getirilen mühimmat, Qued Yquem ve Saint Didier adlı ticari gemiye yüklenir. Qued Yquem gemisi, 4 Temmuz 1941 tarihinde Kumluca ilçesine bağlı Adrasan açıklarında Kıbrıs’tan kalkan İngiliz savaş uçağı tarafından batırılır. Kıç tarafına Türk Bayrağı çeken Saint Didier ise, Antalya Limanı’na sığınır. Limanın 400 metre açığında demirleyen gemi, aynı gün saat 16.00 sıralarında 2 İngiliz uçağının hedefi olur. Uçaklardan birinin attığı torpil geiyi ıskalar ve İskele Mescidi ile gümrük binası arasındaki bölgeye düşer.
Patlamanın şiddetiyle Yat Limanı’nda 10-15 metre yüksekliğinde dalga oluşur. İkinci uçağın attığı torpil ise geminin arka kısmına isabet eder. Su almaya başlayan gemi gecenin ilerleyen saatlerinde sulara gömülür. Savaş gemisi batarken, 5 asker yaşamını yitirir. 15’i yaralı 275 asker ise balıkçıların da yardımıyla kurtulur.”
1946 ve 1974 yılları arasında yapılan çalışmalarda geminin içindeki yükün büyük bir bölümü çıkarılır.
Geçtiğimiz günlerde öğrendik ki; Saint Didier gemisindeki tarihi eşyalar, dalgıçların hatıra merakı yüzünden adeta yağmalanmış.
Saint Didier batığı İkinci Dünya Savaşı’nı gösteren en önemli batıklardan biri. 100 metre uzunluğundaki batığın üzerinde 3 adet cip ve cephaneler var. Gemi hala bütünlüğünü koruyor.
Dalış meraklılarının çıkarken yanlarında ‘hatıra’ amacıyla bir eşya aldığını aktaran Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu, “Saint Didier’a her dalış yapan hatıra amacıyla gemiden bir obje aldığı zaman gemide bir müddet sonra bir şey kalmayacak. Gemi bir nevi soyuluyor” demiş.
Saint Didier batığının hikayesi dünyanın her yerindeki su altı meraklılarının ilgisini çekecektir. Pekala dalış turizmi için kullanılabilir.
Gözümüzün önündeki bu tarihi geminin yağmalanmasına daha ne kadar göz yumacağız?
Antalya’nın zenginlikleri talan edilince fark ediliyor…
Sn.Doç. Dr.Mehmet Gökoğlu hocamızın, duygularıma tercüman olan bu açıklaması son derece yerinde ve hatırlatıcı nitelikte.
Eksiği var fazlası yok !
Kaleiçi Yatlima’nındaki dalış merkezimizin hemen açığında bulunan St. Didier Batığı benim değimimle “derinlerde uyuyan güzel” son yıllarda etik eğitimden, tarih bilincinden nasibini alamamış dalgıçlar ve yeterince işin bilincini idrak edememiş sualtı bozucuları tarafından tahrip ediliyor .
Bunun yanında batıklar baIıkların yuvalanmasında , çoğalmasında etkin rol oynarlar.Birçok deniz canlısına yuva olurlar.
Gerekli düzenlemelerle batıkların üzerinde ve çevresinde avlanmak (ağ. olta vs ) yasaklanmıştır.
Fakat St. Didier’den temizlemeye çalıştığımız katil ağlar, baragadiler, en incesinden en kalınna misinalar bunun tam tersini söylüyor !!!
St. Didier’le dostluğum uzun yıllara dayanır binlerce dalışım oldu ona ve her seferinde başka yüzünü gösterdi hepside birbirinden güzeldi 🙂
Uzman dalış eğitmeniyim, rehber balıkadamım dalış merkezi
yetkilisiyim dolayısı ile bu yıla kadar onbinlere Avrupalı dalgıcın ve diğer Dünya milletlerinden dalgıcın Antalya’ya gelmesinde ve St. Didiere dalış yapmasında etkin rol oynadık. Gelen bir daha geldi neden mi?
Çok fazla batık vardır belki ama St. Didier batığı dalgıcı kendine aşık eder bunun canlı örneklerini gördüm.
Son yıllarda fazlalaşan sualtı talanının ve bölge sualtı canlılarını avlama merakının biran önce Son bulmasını diliyorum ve bunun içinde elimden gelenin fazlasını yapma gayretinde olacağımı da tekrar tekrar hatırlatıyorum.
Maviyle Kalın
Selam ve saygılarımla
N.Polat