YAĞMURA RAĞMEN ANTALYALILAR PAZARA KOŞTU
|Malum kış hazırlığı deyip geçmemek lazım. Bunun haftalık pazarlarda konservelik, turşuluk, reçellik alışverişi olduğu kadar, yöresel pazarlarda da kışlık kuru yiyeceği, baharat, salça, peynir, tereyağı alışverişi de var. Her ne kadar haftalık pazarlarda bu saydıklarım olsa da, Antalyalılar son yıllarda hem kış başında hem de yaz başında açılan yöresel pazarlar sayesinde bu tür ihtiyaçlarını o yörenin esnafından almayı tercih ediyor.
Dün Cam Piramit’te ziyaret ettiğim pazardan, Van ve Erzincan’dan gelen peynirlerden, Antakya’dan gelen baharatlardan almayı ihmal etmedim. Gözlediğim kadarıyla Van, Erzincan ve Trabzon’un tereyağı ve peynirine, Gümüşhane’nin kuşburnu, kızılcık marmelatlarına, Akseki’nin pekmezine Antalyalılar epey ilgi gösterdi. Fuarda, Hatay, Erzincan, Erzurum, Van, Bitlis, Trabzon, Rize, Gümüşhane, Yozgat, Tokat ve Bursa gibi çeşitli şehirlerden yöresel ürünler satılıyordu.
Bu arada canınız yorgunluk kahvesi mi çekti. Sıra sıra kahve ikramı yapan markalar vardı. Yöresel lezzetler dedik ya; her stand istisnasız tattırmadan ürün satmıyor. Malum, biz pazarda elimiz kolumuz poşet doluyken bile pazarcının verdiğini bir elimizi boşaltıp mutlaka ağzımıza atanlardanız. Hal böyle olunca benim gibi her bulduğunu çocukken ağzına atsa da artık temkinli olan müşterileri ikramcı standlar memnun edemedi. Pazarı gezip alışveriş yaptıktan sonra yorgunluk atanların bir diğer adresi de Kral Künefe’nin standıydı. Künefelerini çok sevmekle birlikte, kabak tatlılarını sevemedim Antakyalıların. Çok sert. Nerde Antalyanın üstü tahinli ve cevizli nefis kabak tatlısı?
Öncesinde Atatürk Parkı’nın içinde yağmur sonrası keyifli bir yürüyüş yapmak için yollara düştüğümde, içimden; “bu mis gibi havada, nerde bu hemşerilerim, gelip şu güzelim parkı doldursalar ya” demiştim. Yarım saat sonra pazara uğrayınca cevabı da bulmuş oldum. Pazar yapıyorlardı.
Hayırlı pazarlar olsun.
Seher Özen Karadeniz / seherozen@hotmail.com