Yaşanabilir Kentler Şampiyonası İkincisi
CNBC-e Business Dergisi, geçtiğimiz günlerde 81 ilin “yaşanabilirlik karnesini” açıklamıştı. Listenin başında son dört senedir birinciliği kimseye kaptırmayan başkent Ankara yer alırken, bir önceki yıla göre 6 basamak birden yükselen Antalya ikinci sırada yer almıştı.
Tabi Antalya’da yaşayan herkes dahası kenti yönetenler bu sevindirici(!) anketten kendince pay çıkarma yarışına girdi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi birkaç gün önce kentin çeşitli noktalarındaki bilbordlara “En yaşanabilir 2. Kentiz” gibi bir reklam astığını gördük. Bilboardlarda CNBC-e Business Dergisi’nin adı anılmıyor, kime neye dayanarak böyle bir cümle kullanılmış belirsiz. Antalya niye ikinci o da yok.
En önemlisi, sanki bu başarıda en büyük pay Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Akaydın’ınmış gibi bir izlenim verilmeye çalışılmış.
Sevgili Hocamız, daha dün bir bugün iki. Antalya’nın sorunları keşke öyle 2.5 sene gibi kısa bir sürede çözülecek olsa da, siz de bunu başarıp, “İşte ben yaptım” diye salına salına dolaşsanız. Ama kusura bakmayın, bunu kimse yemez. Göreve seçildiğiniz günden beri, borç edebiyatı yap, sonra bir ankette en yaşanabilir 2. kent seçilince ben yaptım de. Kaldı ki, bu başarıysa bile bunu kimsenin sahiplenmeye hakkı yok. Çünkü böyle bir başarı yok.
Yıllardır hemen her belediye başkanı döneminde Antalya daha geriye gitti. Biri geldi falezlerin üstünü beton yığınlarına çevirdi, diğeri geldi kentin en işlet caddelerini raylı ulaşıma açıyorum diyerek mahvetti. Geldik bugüne.
Eğer bugün bu kent hala Türkiye’nin en yaşanabilir kentleri arasında gösteriliyorsa, bu tamamen insanoğlunun her türlü barbarlığına karşın hala bitmeyen denizin, sahillerin, güneşin ve doğanın bir lütfu, Allah’ın bir armağanı oluşu nedeniyledir.
Ayrıca yılda 11 milyon yabancı turist çeken, dünyanın en önemli 4 turizm destinasyonundan biri iken, Türkiye’nin yaşanabilir en iyi ikinci kenti olmak nasıl bir başarıdır bunu da, Antalyalılar’ın ve okurların takdirine bırakıyoruz.
……………..
Benzer Yazılar
Yazar Hakkında
Rahmetli Turgut Özal olmasaydı, bugün Antalya böyle bir turizm kenti olamazdı. Antalya’da kentleşme adına ortada bir başarı yok. Sahilleri otellere peşkeş çektiler, gelen turist sayısı ile övünüyoruz. Kent merkezi can çekişiyor. Sayın Akaydın, kent merezine neşter vurabiliyor mu? Önce onun yanıtı versin.
Aslında bu görüş, Büyükşehir Belediyesi’nin özellikle bilboardlardaki reklamlarının kendini (icraatları) bir türlü anlatamamasının bir özeti. Dikkat edin Büyükşehir’in bu tür ilanlarında verilmek istenen mesajlar hep dağınık, ne anlatılmak isteniyor, belli değil. Çek net, Büyükşehir’in tanıtım stratejisi karmakarışık.Böyle olunca da ortaya bu tür dahiyane bilboardlar çıkıyor. “İş ola beri gele”
gercekten müthiş bir yorum getirmiş editör bi şiir havasında okudum yazıyı antalyalı kendine etti 3 yılda akaydın hoca çivi bile çakmadıgı gibi antalyada ulaşımdan alt yapıya kadar bi çok seyi mahvetti insanlar şuan çok pişman ama olan atamın tabiriyle antalya dünyanın en güzel yeridir dedigi antalyama ve antalyalıma oldu devir ideoloji devri degil hizmet devri menderes türeli saygıyla anıyorum antalyaya emegi geçen diger başkanlarımızıda
Antalya’nın Türkiye’nin En Yaşanabilir 2. Kenti seçilmemesi gerektiğine dair önemli bilgiler:
9 Ekim 2011 tarihinde yoğun yağmur ve dolu sonrası Küçük Aksu Çayı taşmıştır. 4 vatandaşımız ölmüş, 2 vatandaşımız kayıp durumdadır. 25-30 konut oturamayacak hale gelmiştir. Serik Ovası’nda yaklaşık 46 bin dekar arazi sular altında kalmıştır, bu zarar gören alanın yaklaşık 5 bin dekarı tarım ve sera alanıdır. Nar ve narenciye bahçeleri harap olmuştur. 2009 ve 2010 yıllarında da yoğun yağış sonrası Konyaaltı ilçesinden denize dökülen Boğa Çayı taşmıştır, civar evlerin tamamına yakınını su basmıştır, Sarısu Deresi’nin taşması sonucunda Antalya-Kemer karayolu sular altında kalmıştır.
Her yıl yaşanan yağmur felaketleri, Antalya’nın kaderi olmaktan çıkmalı, altyapı sorunları artık mutlaka çözülmelidir!
Zorro çok doğru bir tespitte bulunmuş.
Bende önceden 1.ymiş hoca sayesinde 2. olmuş zannediyordum, meğersem hoca boş durmamış fırsatları değerlendirmiş, komik olmuş portakalın empati yapamayan başkanı. hocam bütün başkanlar empati yapamayıp etrafındaki şakşakçıları dinledikleri için şakşakçıları indirdi, hocam şakşakçıları değil halk dediklerini dinleyin. o zaman 1. olacaz. nedir bu güzelim Antalya’nın çektiği.