YEŞİL YALAN… Bir belgeselden fazlası

Seher Özen Karadeniz                              

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından sekizincisi düzenlenen AB İnsan Hakları Film Günleri’nin gerçekleşeceği iller arasında bu yıl Antalya da vardı. Etkinlik kapsamındaki filmler, Antalya Kültür Sanat’ta 6-10 Aralık tarihleri arasında gösterildi.

İnsan hakları konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan “AB İnsan Hakları Film Günleri”nde; Avusturya, Hindistan, Kosova, Çin, İtalyan, Macar, Afgan, Romanya, Yunanistan, Senegal ve Türkiye yapımı 20 film seyirci ile buluştu. Filmler aracılığıyla; kadın hakları, işçi hakları, çevre hakları, sığınmacı hakları, çocuk hakları gibi evrensel insan hakları, farklı ülkeler ve farklı koşullar altındaki öykülerle yeniden gündeme getirildi.

Yaklaşık bir hafta süren etkinlikte “Yeşil Yalan” filmini izleme şansını buldum. Kathrin Hartman ve Werner Boote’in birlikte yer aldığı filmde şirketlerin çevreci gözükme numaralarına karşı kendimizi nasıl koruyabileceğimiz anlatılıyor. Filmden sonra, filmin yönetmeni Avusturyalı Werner Boote ve Antalya’nın Deniz ve Kıyılarının İklim Değişikliğine Adaptasyonu Projesi Koordinatörü Dr. Elif Özgür Özbek, Antalya Deniz Ticaret Odası Şube Müdürü Cüneyt Koşu’nun moderatörlüğünde, katılımcılarla film üzerine sohbet ettiler.

“Yeşil Yalan” belgesel filmiyle büyük uluslararası şirketlerin daha fazla kar için dünyanın çok farklı coğrafyalarında sebep oldukları doğa tahribatı ve dolayısıyla insan hayatını tehdit eden girişimleri ele alınıyor. Endonezya’da yağmur ormanların yakılarak nasıl Palm Yağı Endüstirisi için Palmiye dikildiği, BP’nin Amerika kıyılarında petrol çıkarırken  gerekli önlemleri almadığı için sebep olduğu patlama sonunda okyanusun nasıl petrolle kaplandığı ve Almanya’nın Ren bölgesindeki kömür madenleri işletmelerinin de aynı sebeple hem doğaya hem de insana verdiği zarar, tanıklar eşliğinde aktarılırken aynı zamanda bunlara benzer kar amaçlı girişimlerin de aynı hızla benzer tahribata neden olduğuna dikkat çekiliyor. Bir yandan da tüm bunları yapan şirketlerin tüketicinin karşısına çıktığı ambalajlı ürünlerinin üzerinde hangi yalanları söylediğinin de peşine düşülüyor.

Uluslararası şirketlerin bu yüzyılda biraz da halkla ilişkiler çalışması olsun diye sıkça sözünü ettikleri “sürdürülebilirlik” kavramına da değinen film, aslında şirketlerin sonunda sürdürülebilir kılmak istediklerinin ne olursa olsun “karlılık” olduğunun altını çiziyor.

Antalya Kültür Sanat’ta 8 Aralık 2018 günü gösterilen filmin sonundaki söyleşide Werner Boote izleyenlerin sorularını da cevapladı. Filmden sonra filme konu ettiği şirketler tarafından tehdit edilip edilmediğinin sorulması üzerine; “İlk filmim ‘Plastik Gezegen’den sonra tehdit almıştım, bu filmden sonra almadım. Ancak filme konuşan Endonezyalı aktivist Palm Yağı Endüstrisi’nden tehdit aldığını, filmin dünyada ses getirip üstüne de Berlin Film Festivali’nden ödülle dönmüş olması sayesinde dünyaca tanındığı için de canın artık daha güvende olduğunu söyledi” dedi. Aynı aktivistin  filmden sonra yağmur ormanlarını yakan firmayı bulduğunu ve dava açıp kazandığını da söyleyen Boote, filmin bu anlamda da kazanımları olduğunu belirtti. Filme konu ettikleri şirketlerin sonrasında kendilerine dava açıp açmadığı sorulunca da; “Büyük bir araştırma ekibi, bu filme ortaya koyduğumuz her iddianın doğruluğunun araştırılması için iki yıl çalıştı. Avukatlar da bu iki yıl boyunca filmin her kelimesini kontrol etti. Keşke dava etselerdi, para kazanırdık” dedi.

Filmle, her sektörde söylenen yeşil yalanı bulmak üzere yola çıktığını, aynı zamanda da tüketiciler olarak sistemde neyi değiştirmemiz gerektiğini de vurgulamak istediğini belirten Boote; “Filmi izleyenlerden aldığım yorumlar gösteriyor ki her iki amacımda da başarılı olmuşum. Şimdi ise filmi izleyenlerden tek isteğim; kimseye değilse bile çocuklara ve gençlere bu filmi izletmeleri. Hatta okullarda gösterilmesine ön ayak olmalarıdır” dedi. Filmin ardından benim de ilk işim oğlumun okuluyla filmi paylaşmak oldu. Avusturalyalı gençlerin geçtiğimiz haftalarda yaptıkları İklim Eylemi’ni de hatırlayacak olursak, ne yaparsak yapalım bu konuda çocuklarla ve gençlerle beraber yürümeliyiz.”

Antalya Kültür Sanat’ta başlayan film günleri, 10 Aralık Pazartesi akşamı AB İnsan Hakları Kısa Film Yarışması kazananları ve ödüllü filmler seçkisiyle sona erdi.

*Yeşil Yalan / Die grüne Lüge (2018) Süre : 97 Dakika Yönetmen : Werner Boote Viyana Üniversitesi ve Viyana Film Akademisi’nde Tiyatro Sanatları, Medya Çalışmaları ve Sosyoloji okudu. Bir kaç sene yardımcı yönetmen olarak çalıştıktan sonra, kendi filmlerini yapmaya başladı. 2009’da ilk sinema belgeseli “Plastic Planet” Avusturya’da gösterime girdi ve sonrasında 80 farklı ülkede gösterildi. “Population Boom” (2013) adlı filmi Berlin Film Festivali’nde Green Me Ödülü’nü aldı. 2015’te yönettiği “Everything’s Under Control” filmi ile içinde yaşadığımız çağda gözetlemenin nasıl olağanlaştığını anlattı.

 

 

 

Yorum

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir