Yorgun Herkül, Antalya’nın sembolü olsun
|Üst tarafı 40 yıl önce Perge Antik Kenti’nden kaçırıldıktan sonra, izine ABD’nin Boston Müzesi’nde rastlanan ve uzun uğraşlar sonucu, Başbakanlık uçağıyla ABD’den Türkiye’ye getirilerek Antalya Müzesi’ndeki alt yarısı ile birleştirilen “Yorgun Herakles” heykeli, Antalya’nın sembolü olmaya aday.
Heykelin trajik hikayesi, Antalya’yı bir anda medyada baş sıraya oturttu. Antalya Müzesi’nin “Lahitler bölümü”nde sergilenen Yorgun Herkül, müzede ziyaretçi patlamasına yol açtı. Binlerce yerli ve yabancı ziyaretçinin bu görkemli heykeli görmeye geldiği belirtiliyor.
Hazır bu kadar ilgi varken, Antalya’ya sembol arayan, yerel yöneticiler, STK’lar ve turizmciler bundan yararlanarak, Herakles’i vitrine çıkarabilirler.
Yurt dışında fuar maratonu başlıyor. Sıcağı sıcağına bu fırsat değerlendirilebilir. Dünyanın tanıdığı Herakles’in küçük heykelleri, hediyelik ürünler büyük ilgi çekecek hatta ciddi bir ticaret yaratacaktır.
Dip not;
Herakles heykelinin alt kısmını 1980 yılında Perge Antik Kenti’nden Prof. Dr. Jale İnan başkanlığındaki ekip tarafından bulunmuştu. 1990’larda gazeteci Özgen Acar, ABD’de bir sergide heykelin üst yarısını fark etti. Heykeli sergiye veren ABD’li çift üst yarı ile alt yarının ayrı olduğunu iddia etti. Ancak Jale İnan tarafından tam bir uygunluk sağladığı tespit edildi ve heykelin Türkiye’ye iadesi için çalışma başlatıldı.
Neden “Yorgun Herkül” deniyor?
Herakles Roma’daki ismiyle Herkül, mitolojide kuvvet tanrısı olarak anılıyor. Mitlere göre tanrısal bir kuvvete sahip olan Herakles, 18 yaşına geldiğinde Nemea ormanlarında yaşayan altın postlu aslanı öldürmekle görevlendirilir. Aslan, o sıralarda Nemea bölgesine dehşet ve terör saçmaktadır. Herakles, odun, ok ve bronz bir kılıç ile hayvanı öldürmeye çalışsa da başarılı olamamış, daha sonra aslan ile saatlerce güreştikten sonra kolları ile boğarak öldürmeyi başarmıştı. Heykelin kompozisyonunda da altın postlu aslanı öldüren Herakles, asasına dayanmış dinlenmektedir.
Zeus ile Miken kralının kızı Alkmene’nin oğlu Herakles’i, henüz 18 yaşındayken hiçbir silahın işlemediği Nemea ormanındaki aslanı, saatlerce güreştikten sonra elleriyle boğarak öldürdükten sonra asasına dayanmış dinlenirken anlatan ”Yorgun Herakles” heykeli MÖ 4. yüzyılda ünlü heykeltraş Lysippos tarafından bronzdan dökülerek yapıldı. Bu heykelin dünyadaki 60 replikasından biri ise bir Pergeli tarafından yaptırılarak, kente bağışlandı.
Güzel bir fikir. Dünyada hikayesi olan objeler büyük ilgi çekiyor. Herkül tüm dünyanın tanıdığı bir kahraman. Üstelik yarısının ABD’ye kaçırılması yıllar sonra birleştirilmesi güzel bir hikaye. Herkül iyi bir sembol olur.
Antalya’nın kurucusu Attalos gibi başa tarihi şahsiyetler de var. Ama bu konu mutlaka tartışılmalı. Herkül dünyaca tanınması açısından iyi bir sembol olabilir.
Güzel bir öneri. YIllarca Portakal kenti diye diye milleti uyuttular. Ne portakalı tescil etiirdiler ne de Antalya’da portakal bıraktılar. Yorgun Herkül’ün Antalya’nın sembolü olması öneriniz kent yöneticileri tarafından mutlaka değerlendirilmeli. Örneğin Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Odası ve AKTOB gibi örgütler bu işi mutlaka görev edinmeli. Antalya gibi dünya çapında bir turizm kentinin sembolünün olmaması çok acı.
Güzel bir öneri,
galiba altın portakal heykeli yerine zeus heykeli verilmesi daha mı güzel olur.
Yorgun Herakles Heykelinin Antalya’nın sembolü olması konusunda bende düşüncelerimi açıklamak isterim:
Dünyada antik kentlerde bulunmuş onlarcası dünya müzelerinde sergilenmektedir. Sadece Antalya, Side ve Alanya müzelerinde üç tane Yorgun Herakles Heykeli vardır.
Bir zamanlar Antalya’nın simgesi Şelalerdi. Antalya bir zamanlar “Sular Kenti” idi. Kent Belediye başkanlarına çok söyledim. Karpuzkaldıran Plajı yakınında akan Düden Çayı’nı birtakım kanallarla sağa sola akıtatarak, o “falezlerde su tortuları görülen eski şelaleleri tekrar canlandıralım” diye. Fazla bir para harcamaya bile gerek yok. Dikkate bile almadılar.
Ünlü şairimiz Mehmet Emin Yurdakul Antalya için bir zamanlar,
“ANTALYA, AKDENİZ’İN BERRAK AYNASINDA KENDİ GÜZELLİĞİNİ SEYREDEN GÜZEL BİR KIZA BENZER”
demişti. Antalya için bundan daha güzel bir betimleme olabilir mi?
Beton binalardan zaten bizzat yorgun düşen Antalya’mıza, Yorgun Herakles’i hiç yakıştıramıyorum, İsimsiz bir güzel kızı, bir Deniz Kızı’nı Antalya için daha çok özleştiriyorum. Ayrıca Konyaaltı sahilinde geçen “Deniz Kızı Gorgona” diye bir de efsane vardır.
Sözün özü, aslında zaten “Çarpık yapılaşmadan ‘Yorgun’ düşen Antalya’mıza” Yorgun Herakles heykeli’nin simge olarak seçilmesi (ironik olarak) pek de uygun düşerdi.
Lütfen başka şeyler arayalım, “Küçük olsun, bizim olsun!”
Saygılarımla…
Hüseyin Çimrin
İlk başta yazınızı okuduğumda size katılmamış ve sembol olacak bir imge olarak görmemiştim Herkül’ü… Ancak geçtiğimiz ay Berlin’de daha sonra da nostalji tramvayında görünce daha bir sıcak göründü ve yazınız aklıma geldi. Belki de haklısınız.