Göçmen kuşların ilk durağı Antalya
|Antalya’da şu sıralar ne zaman başınızı gökyüzüne çevirseniz, yüzlerce farklı türde kuşun göçüne tanıklık edersiniz.
Türkiye’de İlkbahar göçünün habercisi olan türler ilk olarak genellikle Antalya’da gözlenir. Şubat-mart ayları itibariyle İlk olarak ötleğen türleri görülmeye başlanır. Makiliklerde üremek için yaz mevsimini geçiren kara boğazlı ötleğen ve bıyıklı ötleğen türleri bu dönemde gelir. Daha sonra göç dalgası devam eder ve mart sonu nisan başında hem birey sayısı hem de tür sayısı açısından zengin gözlemler yapılır. Sahiller çöl ekosistemlerini barındırdığı için birçok çöl kuşunu da İlkbahar’da görmek mümkündür. Özellikle çölkoşarı, çöl kuyrukkakanı, keşiş kuyrukkakanı ve çöl ötleğeni gibi türlerle karşılaşmak mümkündür. Balık baykuşu, kar serçesi, kara iskete, alamecek, boğmaklı ardıç da her an karşınıza çıkabilir.
Antalya’da kuşlar açısından zengin tür çeşitliliğini sağlayan en önemli faktörlerden biri sahiller ve akarsuların deniz ile buluştuğu alanların varlığıdır. Antalya’da göç ilkbahar ve sonbaharın dışında kışında yırtıcı ve su kuşları ile sürekli olarak devam eder.
Antalya’da bugüne kadar kaydedilmiş 336 kuş türü vardır.
Bu konuda yaptıkları çalışmalarla farkındalık yaratan başta Gökçe Coşkun olmak üzere bilim insanlarına, kuş gözlemcilerine ve doğaseverlere teşekkür ediyoruz.
Antalya bölgesinde kuş gözlemciliği alanında lider isimlerden biri olan Yaban hayatı fotoğrafçısı ve Uzman Veteriner Hekim Gökçe Coşkun, çalışmalarıyla hem doğal zenginliklerimizle ilgili farkındalık yaratıyor, hem de genç kuşaklara doğa sevgisi aşılıyor.
Gökçe Coşkun’un, Antalya Kuş Tür Çeşitliliği başlıklı çalışması şöyle;
Antalya birçok kuş türünün göç rotası üzerindedir. Barındırdığı dağ, çöl, sahil, orman, akarsu ve deniz ekosistemleri sayesinde bölgeye göç ile gelen ve sürekli kalan kuş türlerine ev sahipliği yapar. Antalya’da bugüne kadar kaydedilmiş 336 kuş türü vardır. Bu tür çeşitliliği özellikle Manavgat bölgesinde yoğunlaşmış olsa da Antalya’nın Toros zirvelerinden başlayarak kıyı şeridine kadar geniş bir dağılım gösterir. Antalya’nın bu çeşitliliğe sahip olmasında çevresel faktörlerin etkisi dışında, bitki ve diğer hayvan türlerindeki çeşitlilik de rol oynamaktadır. Canlılar arasında var olan ekolojik ilişkiler ve tür içi ya da türler arası etkileşimler ile farklı türlere ait popülasyonların devamlılığı sağlanır.
“Antalya’da kuşlar açısından zengin tür çeşitliliğini sağlayan en önemli faktörlerden biri sahiller ve akarsuların deniz ile buluştuğu alanların mevcudiyetidir. Bu alanlar yaban hayatı açısından zengin biyoçeşitlilik noktaları oluşturduğu için kuşların besin bulması kolaydır. Özellikle kuzeyde üreyen kıyı kuşları bu alanlarda birkaç gün beslenir ve göçe devam eder.
Antalya’da göç ilkbahar ve sonbaharın dışında kışında yırtıcı ve su kuşları ile sürekli olarak devam eder. Türkiye’de İlkbahar göçünün habercisi olan türler ilk olarak genellikle Antalya’da gözlenir. İlkbahar göç yoğunluğu ise Şubat sonunda başlar. İlk olarak ötleğen türlerini görülmeye başlanır. Makiliklerde üremek için yaz mevsimini geçiren kara boğazlı ötleğen ve bıyıklı ötleğen türleri bu dönemde gelir. Daha sonra göç dalgası devam eder ve mart sonu nisan başında hem birey sayısı hem de tür sayısı açısından zengin gözlemler yapılır. Yıl boyunca görülen tür sayısının büyük bir kısmı bu dönemde gözlemlenir. Sahiller çöl ekosistemlerini barındırdığı için birçok çöl kuşunu da İlkbahar’da görmek mümkündür. Özellikle çölkoşarı, çöl kuyrukkakanı, keşiş kuyrukkakanı ve çöl ötleğeni gibi türlerle karşılaşmak mümkündür. Türkiye’de ekolojik olarak çöl ekosistemi olmasa da Antalya sahillerindeki vejetasyon çöl türleri için büyük önem arz eder.
Türkiye’de kuşlar açısından tür çeşitliliğinde Balık baykuşu (Ketupa zeylonensis) önemli bir yerdedir. Uzun yıllar boyunca gözden kaybolmuş olan bu türe ait güncel kayıtların ilki Antalya’dan gelmiştir. Ülkemizde sadece 8 üreme bölgesi bulunan Balık baykuşu, Manavgat ve Akseki sınırları içerisinde yer alan vadilerde üreme göstermektedir. Ancak Ağustos 2021 Manavgat yangını ile üreme alanlarından biri yanmıştır.
Antalya sahillerinde çöl kuşları yayılış gösterirken, yüksek rakımlı bölgelerde ise kar serçesi (Montifringilla nivalis), kara iskete (Serinus pusillus), alamecek (Rhodopechys sanguineus) ve boğmaklı ardıç (Turdus torquatus) gibi türler gözlemlenir. Bu türler Feslikan Yaylası, Saklıkent, Korkuteli, Akseki gibi Toros Dağları’nın yüksek kesimlere ulaştığı noktalarda yaşar.
eBird verilerine göre Antalya; 2020 yılında 289 türle Türkiye’de en fazla kuş türü görülmüş olan, 2021 yılında ise 295 türle ikinci sırada yer almış olan ildir. Tüm yıllar değerlendirildiğinde ise, 336 türle 5. sırada yer almaktadır. Bu veriler dahilinde Türkiye içerisinde önemli kuş çeşitliliğine sahip alanları barındırdığı görülebilmektedir. Kuş çeşitliliğinin bu denli yüksek olması Antalya’nın ekoturizm faaliyetleri içinde de önemli yer teşkil etmektedir. Özellikle Avrupa’lı kuş gözlemciler İlkbahar göçü sırasında Antalya’ya kuş gözlemi için gelirler. Ancak yerel yönetimler, kurumlar, dernekler ve sivil toplum örgütleri bu potansiyeli tam anlamı ile kullanamamaktadır. Oysa Antalya ornito-turizm alanında önemli potansiyele sahiptir. Sahip olduğu uzun sahil şeridi, sulak alanlar, ormanlık alanlar, dağlık ve çalılık alanlar ile çok farklı habitat ve tür çeşitliliğine sahiptir. Antalya’nın turizm başkenti sayılmasına katkı sağlayacak olan ornito turizm faaliyetleri il genelinde uygun habitatların kullanımı ile sağlanabilir. Ornito-turizm sayesinde alanlar hem korunur hem de farkındalık sağlanabilir(Sari et al., 2011). Turizm hedefleri sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda planlanırsa ornito-turizm daha ön plana çıkacaktır.
eBird’de gözlemlenen 336 kuş türünün yanında, Antalya’dan 589 kullanıcı bugüne kadar 3.468 gözlem kaydı girmiştir(eBird.org, son erişim: 02.01.2021). Yaban hayatına dair çeşitlilik hem bilimsel araştırmalarla hem de halktan gönüllü gözlemcilerin katkısı ile ortaya çıkarılabilir. Türkiye’de yaban hayatının raporlanması ve çeşitliliğin ifade edilmesi açısından en iyi durumda olan canlı grubuvkuşlardır. Antalya’da kuş gözlemcisi ve kuş fotoğrafçısı sayısı artmaktadır. Antalya’da düzenli gözlemci sayısı artarsa tür çeşitliliğinin de artmasını sağlanabilir.
Antalya’da Kuşların Yaşam Alanları
Antalya, Batı Toroslar ve Antalya Körfezi arasında yer almaktadır. Coğrafi konumu birçok ekosistemin oluşmasına olanak sağlar. Ekosistemlerin zenginliği kuşlara daimî yuvalama ve beslenme olanağı sağlar. Antalya’nın en yüksek dağ zirvelerinden açık denize kadar kuşlar görülebilmektedir. Kuşlar çok fazla habitata yayılmış olsa da belirli yoğunlaştıkları alanlar da vardır. İldeki mevcut kuş gözlem kayıtlarına bağlı olarak Antalya’da 15’den fazla türün gözlendiği 79 farklı gözlem alanı vardır. Bu alanlar içerisinde en fazla türe 235 türle Boğazkent ev sahipliği yapmaktadır. Boğazkent’i Manavgat Nehir Ağzı (222 tür), Denizkent (182 tür) ve Boğaçay (179 tür) takip etmektedir. Tür sayısının fazlalığı ve alanlar değerlendirildiğinde kuşların en fazla tercih ettiği habitat sulak alanlardır. Sulak alanlar tüm canlı çeşitliliği için kilit role sahip olsa da özellikle göç eden kuş türleri için çok daha önemlidir. Besin ve barınak ihtiyacını sağlayabilen sulak alanlar, göç ile uzak mesafeden gelmiş türlerin güvenle barındığı, beslendiği ve yuva yaptığı alanlardır. Şubat sonu başlayan göç ile haziran ayına kadar birçok tür alana uğrar. Göç ile gelen türlerin bir kısmı belirli bir süre dinlenir ve daha sonra göçüne devam eder. Örneğin Çöl Ötleğeni (Curruca nana) ve Kıbrıs Ötleğeni (Curruca melanothorax) 1-2 hafta alanda kalıp göçe devam eder. Göç dönemi içerisinde farklı türlerin habitatları farklı zamanlarda değişmeli olarak kullanması, habitat baskısının ve besin darlığının önüne geçilmesini sağlar. Sulak alanları orman ekosistemleri ve dağ ekosistemlerinin karışımı alanlar izler (Feslikan, İbradı, Termasos, Saklıkent). Antalya şehir merkezinde bulunan Atatürk Kültür Merkezi, Akdeniz Üniversitesi, Karaalioğlu Parkı gibi alanlarda kuşların önemli yaşam alanlarındandır. Şehir merkezinde kuşlara yaşam alanlarının oluşmasını, bozulmamış makilikler, çeşitli ağaç türleri (çam ağaçları, huş ağaçları, hurma ağaçları, meyve ağaçları), yapay göletler sağlamaktadır.
İlde yerleşim yeri ve şehir merkezi sınırları son yıllarda giderek genişledi, farklı alanlar yerleşime açıldı. Bu durum insan ve yaban hayatı etkileşiminin artmasına neden oldu. Bu etkileşimden olumsuz etkilenen taraf ise her zaman yaban hayatı olmaktadır. Yaban hayatına etki eden insan kaynaklı tehdit unsurları;
Habitat (yaşam alanı) kaybı
Avcılık
İklim değişikliği ve krizi
Doğal kaynakların aşırı kullanımı
Yaban hayvanı ticareti
Kirleticiler
Tehdit unsurları içerisinde yaban hayatını en olumsuz etkileyen unsur habitat kaybıdır. İnsan nüfusunun giderek artması ve kentsel alanların yaygınlaşması ile arazi örtüsü değişiklikleri kuş habitatlarını azaltır. Habitatların azalması ve kentleşme ile yerli tür popülasyonları düşerken, istilacı türlerin sayısı artmaktadır (Marzluff, 2001).
Antalya’da yapılan yaban hayatı rehabilitasyon çalışmasında gelen kuş vakalarının en büyük kısmını %47,09 ile travma oluşturmaktadır. Travma olguları genelde şehirde bulunan cam pencerelere çarpma ve araç çarpmaları ile meydana gelebildiği gibi evcil hayvan saldırıları sonucu da oluşmaktadır. Bunun yanında şehirleşme ile birlikte sokaklarda insanların bir süre sorumluluğunu üstlenip daha sonra terk ettiği evcil hayvan sayısı da artmaktadır. Ne yazık ki bu durum yaban hayat unsuru olan canlıların doğal olmayan avcıları tarafından avlanmasına neden olmaktadır. Kuşların göç yorgunu olması ve öksüz yavru bireylerin yardıma muhtaç hale gelmesi de insan baskısı ve uygun habitatların yok olması sonucu meydana gelmektedir (Coşkun, 2020).
Uzm. Vet. Hek.
Yaban hayatı fotoğrafçısı
Toros Dağları’nın Akdeniz ile buluştuğu güzel kent Antalya’da dünyaya geldim. Lise eğitimimi Antalya Kültür Vakfı’nda (Akev Koleji) tamamladıktan sonra, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden veteriner hekim olarak mezun oldum. Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi’nde Yaban Hayatı Rehabilitasyonu üzerine yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Klinik veteriner hekimliği mesleğimin yanı sıra, yardıma muhtaç yaban hayvanlarının rehabilitasyonunu gerçekleştiriyor, kuş gözlemciliği konusunda sunumlar yapıyor ve yaban hayatı farkındalığını artırmak amacıyla çeşitli dergilerde yazılar yazıyorum. Evliyim ve şu anda Antalya’da yaşamaktayım.
Kaynak: https://gokcecoskun.com/